CHP Aydın Efeler İlçe Başkanı Vasıf Süha Bayırlı’nın yaptığı açıklamalar, uzun süredir parti kulislerinde konuşulanları kamuoyunun gündemine taşıdı. Ancak açıklamaların en dikkat çekici kısmı, Bayırlı’nın bir CHP’li belediye başkanını, kendisine küfrettirmek ve iftira attırmak için “para aktarmakla” suçlamasıydı.

“Partili bir belediye başkanı, şahsıma iftira attırmak ve küfrettirmek için bazı kişilere para aktarıyor.”

Bayırlı’nın bu sözleri, siyasi ahlak açısından yalnızca sarsıcı değil; aynı zamanda son derece endişe verici. Özellikle geçmişte milletvekillerine, belediye başkanlarına ve gazetecilere yönelik baskı ve kumpas iddialarıyla anılan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu akıllara getirdi.

Bayırlı, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’e açıkça yüklenirken, kendisine kumpas kurduğunu iddia ettiği belediye başkanının adını açıklamaktan kaçındı. Bu tutum, partinin diğer belediye başkanlarını zan altında bırakırken, iddiaların güvenilirliğini de sorgulatıyor.

Aydın’da bugün 14 CHP’li belediye başkanı bulunuyor. Bayırlı’nın açıklamalarıyla, Özlem Çerçioğlu dahil 13 belediye başkanı töhmet altında kaldı.

Bayırlı’nın gündeme getirdiği bu ağır iddialar yalnızca siyasi değil, hukuki açıdan da ciddiyet taşıyor. Eğer gerçekten bir belediye başkanı, kamu kaynaklarını kullanarak bir partiliye iftira ettiriyorsa, bu artık sadece partinin iç sorunu olmaktan çıkar; suç halini alır.

O halde asıl soru şudur:

“Neden adli süreç devreye sokulmadı?”

KENDİ GÖLGELERİYLE HESAPLAŞMADAN...

Bayırlı’nın sessiz kaldığı bir diğer önemli konu da, kendi adıyla anılan 440 bin TL’lik iddia. Bir partiliye, “Seni belediye başkan adayı yaparım” vaadiyle para aldığı ileri sürülen Bayırlı, bu konuda şimdiye kadar ne açık bir yalanlama yaptı ne de doyurucu bir açıklama sundu.

İlginçtir ki Bayırlı, bu konuda suskun kalırken, başkalarına yönelik suçlamalarda oldukça sesli davranıyor. Bu da kamuoyunun aklına şu soruyu getiriyor:

“Kendiyle ilgili konularda sus, başkaları hakkında bağır” siyaseti mi?

AYNAYA BAKMADAN SİYASET OLMAZ

Siyasi etik; birilerini hedef almakla değil, önce aynaya bakmakla başlar. Kendi hakkında ortaya atılan ciddi iddiaları açıklığa kavuşturmadan başkalarını töhmet altında bırakmak, ne kamu vicdanıyla ne de demokratik sorumlulukla bağdaşır.

Bu nedenle Vasıf Süha Bayırlı’dan öncelikle şu iki konuda netlik bekliyoruz:
Birincisi,

“Seni belediye başkan adayı yaparım” vaadiyle bir partiliden 440 bin TL aldığı iddiası.

İkincisi ise,

Partili bir belediye başkanı, şahsıma iftira attırmak ve küfrettirmek için bazı kişilere para aktarıyor” sözleriyle gündeme getirdiği belediye başkanının kimliği.

Zira suskunluk, sadece şüpheyi büyütür.
Ve unutulmamalı:
Gerçekler, susanların utancında boğulmasın.

CHP Efeler'de "Başkanlık pazarı" iddiası