Şerif KUTLUDAĞ
Denizli 2 haftada 2 değerli eğitimcisini kaybetti
Aydınlı okurlarımın aklına hemen “İyi de Denizli’de vefat eden eğitimcileri niye yazıyor ki Şerif Kutludağ?” sorusu gelebilir…
Değerli okurlarım eğitimci her yerde eğitimcidir. Hiç birisini yak sayamayız. Ne var ki insan kimliğimizden dolayı kimimiz görevleri bir devlet memuru kimliği ile yaparken kimimiz de aşk ile yapar ya!.. İşte bu noktadan hareketle de bazı eğitimciler Çoban Yıldızı misali diğer yıldızların arasında öne çıkıverir.
Bütün meseli güzeli sergileyerek görev başındaki eğitimcilerimize de güzeli model olarak sunabilmektir.
Aydın İl Millî Eğitim Müdürü olarak görev parken tayini Erzurum’a çıkan çok değerli eğitimci Süleyman EKİCİ Bey de Denizlilidir ve Çallı’dır.
Yazıma konu edineceğim iki eğitimci de Çallı’dır değerli okurlarım.
Bunlardan dün22 Temmuz 2025 Salı günü Denizli Çakmak Mezarlığında toprağa verdiğimiz İbrahim ÖZEN 1948’de Denizli’nin Çal ilçesi Süller Kasabasında doğan İbrahim ÖZEN, ilk ve orta eğitimini Denizli’de aldıktan sonra Bursa Eğitim Enstitüsü Türkçe Eğitimimden mezun olmuştu.
İlk görev yeri olan Adıyaman’da görev yaptıktan sonra geldiği Denizli UZUNPINAR’da Türkçe Öğretmenliği ve Okul Müdürlüğü yaptıktan sonra geldiği Denizli Lisesi’nde de 1979-1980’den itibaren Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan merhum ÖZEN daha sonra 1990’da da Denizli İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nde uzun yıllar Şube Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştu.
Bu arada ben de 1978-1979 da Denizli Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak atandıktan sonra 1979-1980’de merhum Özen ile aynı idari kadroda görev almış ve Müdür Yardımcısı olarak mesai arkadaşı olmuştuk. 1991-1994 arasında da bu sefer İbrahim ÖZEN ile Denizli İl Millî Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdür olarak yeniden mesai arkadaşı olmuştuk.
Gerek öğrenciliğinde, gerekse öğretmenliği ve idarecilik dönemlerinde mensubu bulunduğu Milliyetçi Camiayı en güzel şekilde temsil eden merhum ÖZEN, her ortamda barışçı kimliği ve insan sevgisini öne çıkararak farklı Sivil Toplum Kuruluşları ile Denizli’nin yararına olan her konuda işbirliği ve güzelliğini sergileyerek aynı zamanda da toplumcu kimliğini de sergilemiştir.
Bu özelliğinden dolayı da başta milliyetçi kuruluşlar olmak üzere çok farklı STK-ların temsilcileri cenazesinde buluşmuşlar ve el birliğiyle merhum İbrahim ÖZEN’i Hak’ka yolculamışlardır.
Denizli’de iki hafta önce 4 Temmuz 2025’te toprağa verilen Özcan KOCABAŞ da Çallı'ydı ve Çal merkezdendi. Çala ilk otobüs getiren bu yönüyle Çal yöresine hizmet eden bir ailenin çocuğu olarak bilinirdi.
Özcan KOCABAŞ Denizli Lisesi’nde uzun yıllar Coğrafya Öğretmeni iken Denizli Lisesi Müdür ü olarak da görev yapmıştır. 1978-1979 da benim stajyerliğimi kaldıran Öğretmenler Kurulunun Başkanı ve Müdürüdür de aynı zamanda.
Birkaç yıl MEB=Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu’nda da görev yapan Özcan KOCABAŞ yeniden öğretmenliğe dönünce 1983’te kurulan dal=Denizli Anadolu Lisesi’ne Müdür olarak tayin edilmiş, 1991 Şubatına kadar ben de onun Müdür Yardımcısı ve Müdür Baş Yardımcısı olarak birlikte çalışmıştık.
4 Temmuz 2025 günü DENİZLİ-Bozburun Mezarlığı’nda toprağa verilen; Denizli Eğitim Camiasında hep bir denge insanı olarak yer edinen sevgili Özcan Kocabaş da ömrünü eğitime adamış, sorun çözücü kimliğiyle isim yapmış bir eğitimci olarak yer edinmiştir zihinlerde.
Hayatın geçici olduğunu ve her birimizin Âşık Veysel’in “İki Kapılı Bir Han” olarak nitelendirdiği dünya misafirhanesinde bir misafir olduğumuz gerçeğini hatırlatmak isterim değerli okurlarım. Hiçbir makam bizim değil, çoluk çocuk vb hiçbir dünyalık bizim değildir. Biriktirdiklerimiz toplum içindir.
Biz eğitimcilere düşen görev de toplum adına bize emanet edilen Türk Milletinişn çocuklarının zihnini ve ruhunu aydınlatmak doğru bilgi ve doğru sevgilerle geleceğe hazırlamaktır.
Hani insan ne zaman ölür sorusuna verilen bir cevap vardır ya “İnsan adını anan en son kişi dünyadan gidince ölür!..” diyen…
İşte birlikte çalışmaktan onur duyduğum kendilerinden ağabeylik gördüğüm Denizli Eğitim Camiâsının iki önemli değerini; Sevgili İbrahim ÖZEN ile sevgili Özcan KOCABAŞ’ı anmayı bir vicdan borcu olarak gördüğüm için bu yazıyı kaleme aldım.
Eğitime yaptıkları katkılar ve hizmetleriyle güzel izler ve isimler bırakan iki eğitimcimizin de ruhlarının şâd olması dileğiyle dualar gönderiyorum…
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.