Doğa hayattır

Değerli okurlar bu korkutan pandemi hastalığı nedeniyle Aydın’daki evimize gitmedik. Kuşadası Üçgözler sitesindeki yazlığında bulunan evimize klima takdirdik. Her türlü olumsuzluğa karşı da soba kurduk. Önemli ve zaruri ihtiyaçlarımızı oğlum, kızım ve damadım her hafta alıp getirdiler. Anlayacağınız çarşı pazara çıkmıyoruz. Sobamızı yakıyoruz arada sırada klimamızı da çalıştırıyoruz.

Yazlık komşularımızın bazıları kedi ve köpek besliyorlar. Ama sonbahar dönüşü bu kedi ve köpekler yiyecek bulamayınca sitelerde hangi kapı açıksa orada yiyecek bekliyorlar. Hele dört beş ana kedinin en az beşer tane yavruları var. Bunlar ayrı bir sorun sadece ekmek versen yemiyorlar. Mutlaka yemek veya süt istiyorlar. Akşam olup Elektrikler yanınca kapının önünde sıraya girip eve bakmaları ve bir şeyler beklemeleri insanı üzüyor. Elimizden geldiği kadar bakmaya çalışıyoruz.

Bazı günler camdan bakıp sığırcıkların uçuşuna kumruların ötüşünü izlerken mutlu oluyorum. Dört duvar arasında küçük şeylerden mutlu olma sanatını epeyce geliştirmiş durumdayım. Bugünkü şükür sebebim sığırcıklar kumrular ve kedi yavruları..

Dün, minicik balkonumuzdaki kocaman saksının dibinde kendiliğinden büyüyen nane dallarına teşekkür ettim. Evde yeşillik kalmamışken, bir dolu nane ve roka toplayıverdim. Ayrıca diktiğim soğanlar ve marullarda olmaya başladılar. Oradan, “Nane kokusu, anne kokusu “ derdi ninem onu andım özlemle, sevgiyle.

Temiz, ütülü pijamalar giymeye, akan sıcacık suya, güzel kokan kolonyaya, nefis yazan kaleme, ne bileyim, kütüphanenin etrafına sardığım yanıp sönen sarı ışıklara, terliğimin rahat olmasına, kızarmış ekmeğin kokusuna, ta çocukken okuduğum bir romanı yeniden okuyup, ilk sefermiş gibi keyif almaya ( ki merak edersiniz şimdi, Yaşar Kemalin İnce Memedinden bahsediyorum...), vakit buldukça diğer kitapları da okumaya çalışıyorum.

Geçen sene bu zaman yeni yıldan dileklerimle bu senekiler öyle farklı ki....

Bir düşünün, siz ne dilemiştiniz geçen sene?

Ülkemin birliği dirliği ailemin sağlığı ve mutlu olmaları ülkem insanlarının bu virüs belasından kurtulmasın dilemiştim.

2020 yılı yerden yere çaldı bizi, duvardan duvara savurdu. O yüzden bu sene en büyük dileğimiz başta sağlık, sonra da “en normal, sıradan insan hayatı”!

Ve mesela maskesiz özgürce soluk alarak sokaklarda gezmek...

Mesela sevdiklerimize doyasıya sarılmak, kucaklaşmak...

Mesela kocaman, kalabalık sofralarda tasasızca bir ağızdan konuşup gülüp, yiyip içebilmek...

Eve döndüğümüzde sadece ayakkabımızı çıkartıp paltomuzu asmak, ya da marketten aldıklarımızı pat pat dolaba yerleştirivermek, anlarsınız neden bunu dediğimi....

Gözlükler buğulanmadan bir şeyleri okuyabilmek...

Gün içinde normal sayıda el yıkayabilmek...

Kolonyayı sadece bayramda seyranda hatırlayabilmek...

Bu kadar basit şeyler isteyeceğiz bu yılbaşı.

Her seneki klasik dileklerimiz bu sene ancak onların arkasında sıraya girecekler.

En büyük hayalim ise Pandemi bitince evde ne kadar maske varsa hepsini törenle çöpe basmak! İnan olsun, torunlarıma filan göstermek için hatıra niyetine dahi bir tane bile saklamayacağım!

Şöyle televizyonlar haber verse,

“Sayın seyirciler, bugün itibariyle pandeminin bittiği, resmi olarak tüm dünyaya duyurulmuştur!”

Daha spiker ikinci cümleye geçmeden sokakta bir alkış kopsa, herkes önce pencerelere fırlasa, sonra sokaklara... Tanıdık tanımadık tüm komşular neşeyle kucaklaşsa... Davullar zurnalar çalsa... Millet birbirine mendiller sallasa...

Bu yıl içinde bu hayalim gerçek olur mu bilmiyorum. Ama eninde sonunda olacak.

Mutlaka olacak.

Olmasını dilemekten başka çaremiz var mı?

Geçecek.

Bu bitmeyecekmiş gibi hissettiren salgın illa ki bir gün bitecek.

Umuyorum ki....

O zaman bize kalan en büyük ders, hayatta asıl nelerin kıymetli olduğunu anlamak olacak.

Olmasını da diliyoruz.

Bu sene yazlığımızda bazı dost ve komşularımızla birlikte sığırcıklar kumrular ve kedi ve yavrularla günlerimiz geçiyor.

Ve ben bu pandemi nedeniyle bazı dost ve arkadaşlarımı göremedim.

Anca telefonda seslerini duyunca mutlu olmaya çalıştım.

Ama inanıyorum ki bu kötü günler geçecek gelecek sene kuşları, sığırcıkları, kumruları ve kedileri ve yavrularını yine göreceğim.

Ve yine onlarla mutlu olacağım.

2021 sağlık, mutlu ve müjdeli haberler yılı olsun hepimize…

Tüm gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz. Vatanını, milletini seven tüm basın mensuplarının günü kutlu olsun.

aw211746-01.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.