Yıllar önce İzmir’de Yeşilyurt Devlet Hastanesindeyiz.

Yan tarafımızda oturan ailenin Çine’nin İbrahimkavağı köyünden hemşerimiz olduklarını öğreniyoruz. Çay içip laflıyoruz. DSP (Demokratik Sol Parti) milletvekillerinden Selami Gürgüç’ten övgü ile bahsettiler. Hastane masraflarını ödeyemeyen adamcağıza zamanın İzmir Büyükşehir Belediyesi İZFAŞ Genel Müdürü olan Çineli Selami Gürgüç Bey destek çıkarak hastane borcunu ödemiş. Kesinlikle geri ödemeni istemiyorum. Sağlığınıza dikkat ediniz ve de bana dua ediniz, diyerek makamından yolcu etmiş. Ne mutlu ki yüzünü doğup büyüdüğü toprakların insanlarına çevirmekte Selami Bey dedik… 

**

Yatağan doğumlu, Adalet Partisi Cumhuriyet Senatosu Muğla Senatörü olan (5 Haziran 1966 - 12 Ekim 1975)  Devlet ve Tarım Bakanlıkları da yapan İlyas Karaöz, Yatağan başta olmak üzere birçok hemşerisini devlette iş kapısına kavuşturmuştur. Muğla ve çevresinden onlarca kişiyi işe aldığını, Tarım işletmelerine ve birimlerine yerleştirdiğini öğrenmiştik. Aydın Sosyal Hizmetler Müdürlüğü de yapan, aslen Yatağan’ın Leynesinden olan, Sevgili Ramazan Balcı ağabeyimiz anlatmıştı. Üniversitede okuduğu yıllarda Ankara’da devlet yurdu ve kredisi çıkmamıştır. Hemşerisi Tarım Bakanı Alaöz’e parka sırtında, saçlı ve sakallı bir halde uğrayarak meramını anlatır. Bakan bey önce pencereyi açarak odasının karşısındaki caddede berber dükkânını gösterir. Git tras ol da gel, parasını ben ödeyeceğim der. Öğrencilik ve çaresizlikten saç sakal gider ama traş bedavaya gelir. Şimdi adama benzedin diyerek isteğini yerine getirir.

Ne mutlu ki yüzünü doğup büyüdüğü toprakların insanlarına çevirmek…

**

Aydınlı olmayan ama Aydın ilinden kontenjan milletvekili adayına rahmetli Süleyman Demirel’in şöyle seslendiği anlatılır;”Aydınlıların memur tayinleri ve çocuklarının tayin isteklerinden gayrı önemli bir talebi olmaz. Onu da İsmet ile Nahit sana bırakmaz.”                                                                                               

Yine de ne mutlu ki, yüzünü insanlarına çevirmek…

**

Bizim köyden rahmetli Hasan Gündüz; “Çocuklar ben yaptıklarımla Allah’ı darılttım aman siz darıltmayın” diyerek söylenirdi. Son zamanlarda dağlardaki çeşme ve pınarları tamir ederek, temizleyerek,  bakımını yaparak önlerine çınar ağaçları dikmeye başlar ki yaradan ile arayı düzeltsin. Ama yaptıkları işe yaradı. Bir sürü çınar ağacı “Hasan Kavağı” olarak anılmaya başladı.  

**

Aydın merkeze şöyle bir bakalım. İktidarın önceden plan ve projeleri yapılıp da tamamlanan işler haricinde Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi haricinde ne var Allah aşkına! Aydın’a iş sahaları mı açtılar. İşsizliğe çare mi oldular.

İktidar vekillerimiz çalışıyor, haber veriyor.

“Haftaya çiftçilerimize mazot desteği ödenecek.”

“Önümüzdeki ay, pamuk destekleme primi ödenecek.”

Menderes Ovasını su basar, seçim önüdür.

“Çiftçilerimize 2 bin lira zarar tazmin bedeli ödenecek.”

**

Ne mutlu ki, yüzünü doğup büyüdüğü toprakların insanlarına çevirenlere!

**

Özeleştiri de yapalım. Kendimiz hele bu işin neresindeyiz?                                     

Bir kez olsun bari düşünelim…