Efeler Belediye Meclisinde Cemevi Gündemi

Efeler Belediye Meclisi Şubat ayı oturumunda,

CHP’li Meclis Üyeleri, Av. Ufuk Güneş, Ramazan Balcı,

Hakkı Gümüş, Tuncay Olgun ve Mehmet Vergili,

“Cem evlerinin ibadete açılması” için önerge verirler.

Öncesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı  Veli Ağbaba, CHP’li belediyelerin Şubat ayında yapılacak ilk meclis toplantılarında cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi için gerekli çalışmaları başlatacaklarını söylemişti.

Nitekim ilçe vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayan, ilçe sınırları dâhilinde bulunan Cem Evleri’nin dini ibadethane olarak kabul edilmesi ile ilgili Hukuk Komisyonu Raporu" görüşülerek oy çokluğu ile kabul edilir.

MHP’de aynı paralelde oy kullanır.

AK Parti gurubu çekimser oy kullanır.

Efeler Belediye Başkanı Sayın M. Mesut Özakcan da gündemi özetler.

"Bu konuda çekimser oy kullanan arkadaşlarımızın da bizden farklı düşünmediklerine inanıyorum. Bizim odağımızda insan var. Dil, din, ırk, mezhep ayrımı gözetmeden tüm insanların huzurlu, mutlu, inancı ile barış içerisinde yaşamalarını istiyoruz ve diliyoruz."

****

Aksaray’da Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas karşılama töreninde,

medyada ve gündemde oldukça ilgi çeken ilk kez tarihteki 16 Türk devletinin askeri kıyafetlerini giyen askerler de yer aldı.

Bazı kıyafetleri bornoza benzetenler yanında bazı yandaş medyada da “Ecdat Aksaray’da…” manşetleri de yer aldı.

Osmanlı askerini temsil eden miğferli asker de vardı.

Oysaki gözlerimiz Osmanlı ile bütünleşmiş Yeniçeri kıyafetli asker aradı ama yoktu. Hani başının arkasına sarkmış keçe külahlı, pala bıyıklı, belde palaları, kırmızı esvaplı bildiğimiz Yeniçeri…

İstanbul’un Aksaray semtinde et meydanına kazan taşıyan (kazan kaldıran) Yeniçeriliğin kaldırılması ile yaşanan Vaka-i Hayriye olayından mıdır?

Yeniçeri askerinin Alevi Bektaşi ocağından gelmesi iddiası ne derece etkendir bilemeyiz ama birçoklarımız askerler arasında yine de Yeniçeriyi aradı…

****

Peygamberimiz sonrasında da iktidar gücünün elde edilmek istenmesi var olma, liderlik ve erk için siyasi çatışmalar yaşanmıştır. Sonuçta İslam’da dört büyük halifeden ilki olan halife Ebu Bekir yatağında vefat eder. Diğer üç büyük halife kılıçla öldürülür.

Artık parçalanma ve hesaplaşma başlamıştır.

Halife Hz. Ali ve Şam valisi Muaviye savaş hazırlığı yapmaktalar.

Muaviye Hz. Ali’nin halifeliğini tanımamaktadır.

Kısacası siyaset ve iktidar kavgasının sonucunda

Sıffin denen yerdeki savaşta iki ordu karşı karşıya gelirler.

Muaviye ordusu mızraklarının ucuna kuran sayfalarını geçirirler.

Ali’nin askerleri kılıç çekmekte duraklama gösterir.

Ali taraftarları anlamında Alevilik doğuşu böylece başlar.

Dinde siyaset tam anlamıyla yer alır, “Hakem Olayı” yaşanır.

Muaviye taraftarı ise, Şia (taraftar) olarak anılır.

Suya sabuna dokunmayan yani her ikisine de karışmayalım diyen

Hariciler de böylece ortaya çıkar.

Anamızdan Roman, Hıristiyan, Musevi de doğabilirdik.

Bize küçüklüğümüzde Hanefi mezhebindeniz diyerek öğretilirdi.

Anladığımız, mezhepler arasında bazı küçük detayları içeren farklılıklar vardı.  Elini şöyle kaldır, şu kadar kanın akarsa abdest bozulur diyerek bu kadar basit farklılıklara rağmen öyle bir güzel işlenmiş ki arada nifak ve nefret tohumları serpiştirilmesi ne yazık ki başarılmıştır.

Ama gel gör ki Ortadoğu bataklığında mezhep kavgaları, savaşları bazı güçlerin ayak oyunlarına alet olmaktan öte değildir…

***

Alevilikte temel ilke,

“Eline, beline ve diline hâkim olmak.”

Şu üç kelime toplum düzenini sağlamaya yeter de artar bile…

Bendenizi şaşırtan durum ise, Müslümanlığın bir kolu olan

Aleviliği bağımsız bir din gösterme çabası içinde olanlar…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum