Geçen gün memlekette Güç Birliği Toplantısı yapıldı. Hani şu “Aydın’ın geleceği için el ele verelim, akıl akıla verelim” dedikleri toplantı var ya… Allah için, kalabalık da iyiydi. Valisiyle, iktidarıyla, muhalefetiyle, ilin tüm milletvekilleriyle, oda başkanlarıyla herkes memleket derdine düşmüş, “Ne yapabiliriz?” diye kafa yoruyordu. Eee, ne de olsa bu şehir hepimizin.

Bakıyorum listelere, CHP Aydın milletvekilleri de orada. Güzel… Memlekete sahip çıkmak siyasetin üstünde bir mesele. Ama bir baktım, toplantının baş köşesinde olması gereken biri eksik. Kim mi? Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu.

Dedim kendi kendime, “Herhalde Özlem Başkan bir mazeret bildirir, önemli bir işi çıkmıştır.” Yok… Tık yok. Millet toplantıda memleketi konuşuyor, başkan hanım ise yoklama kaçağı. Daha da ilginci, kendi partisinin milletvekilleri orada, o yok! Yahu aynı partiden seçilmişsiniz, birbirinizi mi görmezden geliyorsunuz, nedir bu hâl? Partinin vekilleri “birlik, beraberlik” diyor, Büyükşehir Belediye Başkanı toplantıya tenezzül etmiyor. Vallahi mahallede düğün olsa, bu kadar küslük olmaz.

Şimdi halk soruyor: “Başkan nerede?” diye. Kimse kusura bakmasın ama bu iş çocuk oyuncağı değil. Memlekette yol var, su var, ekonomi var, tarım var, genç işsizi var. İnsan iki kelam etmeye gelir yahu! Kendi partisinin vekilleriyle bile aynı masada oturamayan bir başkan, memleket işinde ne kadar el birliği yapacak, orası da ayrı bir konu…

Asıl merak ettiğim ne biliyor musunuz? CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu işe ne diyecek? Acaba toplantıya katılıp memlekete sahip çıkan üç milletvekilini mi haklı bulacak, yoksa toplantıya gelmeyi bile tenezzül etmeyen Özlem Çerçioğlu’nu mu? Hani parti içi disiplin, hani birlikte siyaset, hani omuz omuza memleket sevdası? Bakalım Ankara’dan bu işe nasıl bir kulak dolusu laf gelecek…

Dost acı söyler. Biz burdan yazalım da tarihe not düşsün. İnşallah üçüncü toplantıda Özlem Başkan da zahmet edip gelir. Yoksa milletin diline düşecek, kahve köşelerinde daha çok “Ne iş?” diye sorarlar.

Ne diyelim… Memleket bizim, küsen darılan bizden değildir.

Unutmayalım; söz bittiği yerde susmak değil, söyleyecek sözü olanın konuştuğu yerdir.

BİR MESLEKTAŞI ANMAK

Yazı hayatıma, Sadettin Çetin’in imtiyaz sahipliğini yaptığı Yeni Ufuk Gazetesi'nde adım attım. O dönemde gazetenin editörlüğünü, Aydın basınının sevilen ismi ve Aydın Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Erman Çetin yürütüyordu.

Aradan yıllar geçti, yollarımız farklı mecralarda kesişti. Erman, kendi medya kuruluşu Aydınpost’u kurduğunda, beni de ekibine davet etti. Bu defa köşe yazarlığı ve genel koordinatörlük görevleriyle aynı çatı altında çalıştık. Beraber mesai yaptığımız bu süreçte sadece iş değil, hayat üzerine de derin sohbetlerimiz oldu. Güldüğümüz, tartıştığımız, düşündüğümüz, nice güzel anı biriktirdiğimiz o günleri bugün daha da kıymetli anıyorum.

Ne yazık ki sevgili Erman Çetin, geçirdiği kalp krizi sonucu 42 yaşında aramızdan ayrıldı. Kendisine Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.

Selam ve saygıyla…