Memlekette artık hizmet değil, algı yarışıyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu yine sahnede, yine başrolde. On milyarlarca liralık yolsuzluk iddiaları, şaibeli ihaleler, usulsüz işlerle dolup taşan dosyaların üstüne şimdi de Kuşadası’nda bir Bistro Cafe açmakla övünüyorlar. Şaka değil, bildiğin Bistro Cafe! 11 yıldır yapılmayan sahil projesini unut, delik deşik yolları, denize dökülen lağımları, tuzlu akan çeşmeleri, sökülen tuvaletleri, oturma banklarını bir kenara bırak… O kadar işin arasında büyük başkan kalkmış git - gel 100 kilometre yol yapmış, üç kare resim çekmiş, o da habersiz çekiliyor gibi yapıp trollerine yollatmış. Sonra gelsin algı haberleri, “Başkan büyük hizmet yaptı!” diye.

Bir de utanmadan bu işi halk hizmeti diye pazarlıyorlar. Oysa gerçekte yaşananlar ortada. Aydın Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki kıymetli bir bina önce belediye şirketine devrediliyor, ardından tek kalem Okan Bayülgen’in işletmesine veriliyor. Emsal kira yok, net kâr yüzde elli paylaşım. Yani firmaya ne kadar masraf yazarsa kâr o kadar düşük, halkın cebinden milyonlarca lira eksiliyor. Skandal patlayınca da suç duyuruları sonrası apar topar tahliye. Sonra biz bunu halka Bistro Cafe diye kakalıyoruz. Yersen!

Kuşadası’nda dert bitmiyor. Sahil döküntü, yollar çukur dolu, su faturaları aldı başını gitti, hizmet desen yok. Sahillerden sökülüp götürülen tuvaletler, soyunma kabinleri, banklar 60 milyonluk malzemeyle birlikte Büyükşehir tesislerinde çürümeye terk edilmiş. Kuşadalı susuzlukla cebelleşsin, lağım patlağıyla uğraşsın ama Çerçioğlu gelsin iki poz verip 'Bakın Bistro Cafe açtık' desin. İşte vizyon bu!

Bir de şu var; madem geldin, arkanızdaki Kuşadası Belediyesi binasının merdivenlerini çıkıp, belediye başkanı Ömer Günel’in odasına da uğrasaydın ya! Yok… Oraya gitmek yok. Çünkü iş hizmet değil, işin adı reklam! Hani derler ya şehre gelip göçmen kuş gibi iki poz verip gitmekle büyük başkan olunmaz. İşte mesele tam da bu! Kuşadası halkının derdini dinlemek, sokak arasında bir çay içip hal hatır sormak yok. Halkçı itibar sıfır!

Çerçioğlu, CHP’nin genel başkanını biraz olsun örnek alsaydı, o mekanı halka açar, “Kent Lokantası” yapardı. Orası milletin sofrası olurdu. İki sokak gezer, esnafın çayını içer, derdini dinlerdi Ama ne mümkün… Halktan o kadar koptu ki, halkın seçtiği belediye başkanını bile ziyaret etmeyi çok görüyor. Yine eski alışkanlık, yine algı peşinde koşmaya devam ediyor.

Yazık… Vallahi yazık. Aydın’ın başına dert, Kuşadası’nın sırtına yük oldunuz. Hizmet yok, yatırım yok, proje yok… Bistro Cafe ile övünen bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız. Kentin derdi boyunu aşmış, ama Özlem Başkan ve ekibi hâlâ halkı düşman belleyip, elindekini de almakla meşgul.

Benden söylemesi;
Aydınlı gözünü açtı!
Kuşadalı uyandı!
Bu masallar artık kimseyi kandırmıyor, kimseyi uyutmuyor…

Selamla, muhabbetle…