Geçtiğimiz Pazar, Anneler Günü idi.

Tüm anaların bu özel günü kutlu olsun!

Son aylarda yüzlerce eve şehit ateşi düştü. 

Anneler Gününde anneler bir kez daha çocukları için yandı.

Analar ağlamasın denilerek açılım denilmişti. Şehirlere silahlar yığılır, yolların altına tonlarca patlayıcılar bırakılır. Peki devlet ve istihbarat neredeydi?

Sonuçta Anneler Gününde anneler ağlıyor bak…

***

CHP vaat etti;

-Asgari ücreti 1500 TL yapacağım,

-Taşeronluk kölelik düzenidir,  kaldırılacak.

-Taşeron işçilerin hepsini kadroya alacağım,

-Emekliye iki maaş ikramiye,

diyor, % 25 oy alıyor. Halkımız hayatından memnun                                                    

ve de  bunlara ihtiyacı yok sanırsın.

***

Sonra ne oluyor?

Ak parti asgari ücreti 1300 TL yapıyor.

Taşeron işçilere kadro denmesine rağmen son açıklamalarıyla güven duyulamayacak bir uygulama anlaşılıyor. Emekliye ayda 100 TL seyyanen zam ve yılda 1200 TL verilmesinden söz ediyor. İktidar, CHP fikirlerini örnek alıyor. CHP’nin söylediklerini uyguluyor. CHP sayesinde halk bir nebzecik de olsa nefes alıyor. Ana muhalefet üzerine düşeni yapıyor. Bu halk farkında, düşünen durumu anlıyor, “CHP söyledi, vaat etmişti, iyi ki CHP var.” demekten geri durmuyor…

***

Milli Eğitim Bakanlığında görevden alınanların %41’i cinsel istismardan atılıyor. 2015 yılında 120 suç dosyasının 70 tanesi yine cinsel istismar suçları oluşturuyor. Milli Eğitim adına sağlıksız ve sorunlu bir yapı olarak izlenmesi düşündürücü. Okulllarda kız-erkek eğitimini ayırma zihniyeti, sağlıksız bir nesil yetişmesine neden olacaktır. Karma eğitimin önemi düşünülmeksizin, kızlı-erkekli, merdiven, pantolon giyen kız çocuklarımızdan ötesine gitmiyor akıllar. Genelde gençliğini ve çocukluğunu yaşayamayanların zavallılığı yaşananlar. Bu insanlar  ülkede, etrafımızda namus bekçiliğine soyunmuşlarcasına dolaşıyorlar. Oysa ki, namussuzun önde gideni…

***

Bir çocuk feryadı yer aldı basında.

5 yaşındaki çocuk anaokulundan dönünce; “Anne ölmek istiyorum. Ölüm çok güzelmiş. Günahsız olunca cennete gidiyormuşsun.”  Bu sözler karşısında şoke olan aile bunun, ‘Değerler Eğitimi’ adı altında devlet görevlisinin verdiği eğitimden kaynaklandığını öğrenir. Çocuğa nasıl eğitim verileceğini aileden sonra kim en iyi bilir? Görevlisi böyle davranırsa…
***

Türkiye’de  infial yaratan Karaman’da  Ensar Vakfı ve  KAİMDER’in yurtlarında en az 10 öğrenciye cinsel istismarda bulunan sınıf öğretmeni Muharrem B. yargılandığı Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada 508 yıl 3 ay hapse mahkum edildi. Kapandı mı? Hayır, aslında olanların, ruhsal yıkımların eseri yıllarda nelere mal olacak bilinmez.

***

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Karaman’daki cinsel taciz olayının ortaya çıkmasının ardından ‘’Bir kereden bir şey olmaz’’ diyerek Ensar vakfına sahip çıkan Ramazanoğlu’na sert ifadelerle yüklenmiş ve ‘’Birilerinin önüne yatmış” suçlamasında bulunmuştu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu da bu sözlerin ardından Kılıçdaroğlu hakkında, kendisine yönelik sözleriyle “kişilik haklarını ihlal ettiği” gerekçesiyle 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

***

Askerlerimizin başına çuval geçirilmesi ve ardından başlayan Ergenekon, balyoz denen acı ve üzüntü veren, nice canlara, yıkımlara mal olan davanın, TSK’yı etkisizileştirmek için dinciler tarafından organizesini  bilmeyen kalmadı. CHP Genel Başkanı nerede bu örgüt? Var ise, Ergenekonun üyesi, avukatı olayım dediğinde neler söylendi. Sonrasına bakalım… Onca savcı tüyerken, savcısı olanların ise; kandırıldık diyerek günah çıkarma hareketleri. Kardeşim top sende, güç sende, istihbarat sende. Daha dün Okyanus ötesine selam gönderilir, bitsin bu hasret denilirdi. Zırhlı mercedeslerle donatılanlar oldu. Dünün gözdeleri, bugün neredeler ki?

***

Toplumun algısı bile değişti adeta…  Bakıyorsun denilenenlere;

Adam malı götürmüş! Sadece dolandırıcılık, yolsuzluk yapmış.  Diğeri çocuğa tecavüz etmiş, 45 çocuğu bir kere taciz etmiş o vakıfta. Bir kere yapıldı diye… Tövbe yarabbi!... İmralı’da yatanı paşa, general yapalım diyenler olduğunu okumadık mı? Yiyorlar ama çalışıyorlar denmedi de değil. Yiyorlarsa, benim paramı yiyorlar, Sana ne oluyor? Demekten bile çekinmeyenler var. Milletin orasına koymaktan söz edenler oldu, oldu da ne oldu? 

Vatandaşımız da sağolsun!...

***

Bu ülkeyi yönetenlerinin rejim ile sorunu olmamıştı. Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Ecevit sadece halk için siyaset yaptıkları gibi üniter devlet, Parlamenter sistem ile barışıktılar. Gündem, varsa yoksa başkanlık sistemi. Yeni Anayasa değişikliğinin bile başkanlık sistemine endeksli olduğu görülüyor. “İçime sinmiyor” diyen yol arkadaşları ekarte ediliyor. Bu CHP’de yaşanmaz, yaşanması da istenmez. MHP susmakta, CHP anayasa çalışmasına katılıyor, başkanlık dayatmasında çekiliyor, en büyük tepkiyi veriyor… 

***

1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü  kutladık. Taşeron işçilere kadronun gündeme gelmesi – amaçlanandan çok uzakta olsa-  her şeye rağmen, dürüstlükleri ile topluma örnek olmuş başta büyük önder Atatürk, İnönü olmak üzere  Genel Başkanları önderliğindeki fethedilemeyen tek kale CHP vaadinin eseridir. Dört bir yana kök salmış ulu çınar Cumhuriyet Halk Partisinin kurucu kadroları ile bir asır evvel Kurtuluş Savaşı vererek Türliye Cumhuriyetini kurduğu gibi Türkiye’nin birleştirici gücü CHP, gerektiğinde bu ülkede bir kez daha kurtarıcı olacaktır.  

Herşeye rağmen iyi ki CHP var!