Kuru kuyucak

Evim barkım sanma sakın yıkılıp yerlenen oğul

Şu çöktüğüm ocak var ya Gök dedenin çattığıydı

Kirpiğimden akın akın her ne varsa azıl çoğul

Doluşulan kucak var ya Ay bebemin yattığıydı

Sırtı üstü ah şu kapı ilk ışıkla çalınırdı

Konu komşu muhkem yapı yatısına kalınırdı

Tuz yumurta keser sapı selam sabah alınırdı

Bak şu köşe bucak var ya Gül kızın bal tattığıydı

Yere duran bu çatının cablaması kocadağdan

Yüzü koyun her katının uğultusu soldan sağdan

Kat kat olmuş fiyatının ceremesi bozuk bağdan

Şu kuru kuyucak var ya Elif'in kut kattığıydı

Ah zelzele vah zelzele yok yoksul bıraktın beni

Yel sel versin de elele satsın sobeni ebeni

Anılar ki sele sele çöle çevirdi gülbeni

Şu kırık oyuncak var ya kör bakkalın sattığıydı

He ya oğul ev dediğin üç beş duvar ha yok ha var

Önemli mi ne yediğin kuru duru açlık savar

Coşu hoşafın hediğin hısım ile gönül ovar

Ah bu karakucak var ya dostun postu attığıydı

Hani nerde çeşme kurna hani Halil'in hayratı

Nere gitti sarı turna nerde gazeli hoyratı

Vura davul çala zurna konuklayan doru atı

Ah şu kuşsuz saçak var ya ocağımın battığıydı

Ölen bir kez öldü gitti her gün ölür lâkin kalan

Ölenin çilesi bitti kalana yaşamak yalan

Rabb toprağı tutup ditti kuldaysa başladı talan

Şu gördüğün nacak var ya

aymazlığın attığıydı

Çimen buzul yüreğini ah bilmiyor nasıl sara

Kanayan sol küreğini sağaltıyor vura vura

Sormamış ki ereğini "Niye üflenmiş bu Sur'a

Şu yetim yumucak var ya feleğin kaş çattığıydı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.