
Nermin AKKAN
Kuru kuyucak
Evim barkım sanma sakın yıkılıp yerlenen oğul
Şu çöktüğüm ocak var ya Gök dedenin çattığıydı
Kirpiğimden akın akın her ne varsa azıl çoğul
Doluşulan kucak var ya Ay bebemin yattığıydı
Sırtı üstü ah şu kapı ilk ışıkla çalınırdı
Konu komşu muhkem yapı yatısına kalınırdı
Tuz yumurta keser sapı selam sabah alınırdı
Bak şu köşe bucak var ya Gül kızın bal tattığıydı
Yere duran bu çatının cablaması kocadağdan
Yüzü koyun her katının uğultusu soldan sağdan
Kat kat olmuş fiyatının ceremesi bozuk bağdan
Şu kuru kuyucak var ya Elif'in kut kattığıydı
Ah zelzele vah zelzele yok yoksul bıraktın beni
Yel sel versin de elele satsın sobeni ebeni
Anılar ki sele sele çöle çevirdi gülbeni
Şu kırık oyuncak var ya kör bakkalın sattığıydı
He ya oğul ev dediğin üç beş duvar ha yok ha var
Önemli mi ne yediğin kuru duru açlık savar
Coşu hoşafın hediğin hısım ile gönül ovar
Ah bu karakucak var ya dostun postu attığıydı
Hani nerde çeşme kurna hani Halil'in hayratı
Nere gitti sarı turna nerde gazeli hoyratı
Vura davul çala zurna konuklayan doru atı
Ah şu kuşsuz saçak var ya ocağımın battığıydı
Ölen bir kez öldü gitti her gün ölür lâkin kalan
Ölenin çilesi bitti kalana yaşamak yalan
Rabb toprağı tutup ditti kuldaysa başladı talan
Şu gördüğün nacak var ya
aymazlığın attığıydı
Çimen buzul yüreğini ah bilmiyor nasıl sara
Kanayan sol küreğini sağaltıyor vura vura
Sormamış ki ereğini "Niye üflenmiş bu Sur'a
Şu yetim yumucak var ya feleğin kaş çattığıydı

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.