Mehmetçik isminin verilmesi

Çanakkale Savaşı’nın tarihi gerçekleri ve gerçek kahramanları bu kitapta.

bigali-mehmet-cavus.jpgBigalı Mehmet Çavuş Çanakkale Savaşı’nda, adı kamuoyuna yansıyan ilk kahramanımızdı. Seddülbahir’de tüfeği tutukluk yapınca elindeki istihkâm küreğiyle İngiliz askerinin üstüne yürüyen bu gözü pek, kahraman asker, halkın gururu oldu. İkdam Gazetesi başta olmak üzere Osmanlı basınının ilk sayfalarına taşıdığı bu kahramanlık haberi, halka moral olmuştu.

Bu kahramanlığın duyulmasını, Mustafa Kemal’in yazdığı ayrıntılı savaş raporuna borçluyuz. Bu olaydan söz ederek Mehmet Çavuş’a bir madalya verilmesini dileyen Mustafa Kemal, onun şahsında aslında Türk askerini yüceltiyordu. Kazanılan başarılar, milletin nezdinde değer bulursa bir anlamı vardır. Bu nedenle Mehmet Çavuş, binlerce kahraman askerimizden biri olmasına rağmen, simge bir isim olarak öne çıktı.

Türk askeri, onun kahramanlığından ilham alınarak, o günden sonra Türk Milleti tarafından "Mehmetçik" diye anıldı.

Önce Yürek, Sonra Bir Kürekle Vatanı Savunmak

Turgut Özakman’ın “DİRİLİŞ Çanakkale 1915” belgesel romanında olay şöyle naklediliyor:

“M. KEMAL Alçıtepe köyüne hava kararmadan yetişti. Durumu öğrendi. Çatışma sona ermiş, Mehmet Çavuş ile askerleri İngilizleri durdurmuş, yardıma gelen birlikle birlikte kaçırtmışlardı.

Kadri Bey’le birlikte Seddülbahir’e indiler. 6 şehit, 13 yaralı vardı. Şehitler uğrunda öldükleri toprağa verilmiş, yaralılar kışla yıkıntısına taşınmış, ilk tedavileri yapılmıştı. Mehmet Çavuş da yaralılar arasındaydı. İki elinin içi parça parçaydı.

Yaralıları ziyaret ettiler. Savaşan askerleri kutladılar. Sigara dağıttılar. Olayı Mehmet Çavuş’un askerleri anlattı:

İngilizler ateşi yiyince oraya buraya siperlenmişler. Ateş savaşı sürmüş. Gittikçe birbirlerine yaklaşmışlar. Mehmet Çavuş tüfeği tutukluk yapınca çok öfkelenmiş, tüfeği atıp yerden zorla kopardığı taşları fırlatmaya başlamış. Elleri bu sırada parçalanmış. Bir küçük kürek bulmuş. Birliğini süngü hücumuna kaldırmış. Mehmet Çavuş en öndeymiş. Çok adam tepelemiş o kürekle. Yedek birlik de yetişmiş. Kurtulabilen İngilizler motorlara binip kaçmışlar.

Mustafa Kemal Mevki Komutanlığına uzunca bir rapor yazarak olayı ayrıntısıyla anlattı. Örnek alınması için Mehmet Çavuş’a madalya verilmesini diledi. Gelen savaşın birçok Mehmet Çavuş’a ihtiyacı olacaktı.” (s.137-138)

Bazı kaynaklarda Türk askerinin "Mehmetçik" diye anılmasına neden olarak, Medine Müdafaasıyla tanınan Ömer Fahreddin Paşa'nın askere hitaben yaptığı bir konuşma gösterilir. Onlara "Muhammed'in Askerleri" anlamına gelen "Mehmetçiklerim! Kardeşlerim! Evlâtlarım!.." diye hitap etmiştir; ancak Medine Savunması 1916-1919 yılları arasındadır, Bigalı Mehmet Çavuş ile ilgili yaşananlar 1915 yılına, yani daha öncesine aittir.

Vatanın Irzını, Irz Düşmanlarına Karşı Korumak

İtilaf donanması 4 Mart 1915 günü, 5 zırhlı ve 7 torpido desteğinde; Seddülbahir tabyası, kalesi ve köyünü 45 dakika ateş altına aldı. Daha sonra 3 büyük sandalla Seddülbahir İskelesi'ne gelerek saat 15.30'da karaya tam teçhizatlı yaklaşık 75 asker çıkarttı.

Tabya Türkler tarafından boşaltılmıştı; fakat kara saldırılarına karşı bölgeyi savunmaktan sorumlu 9. Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey, 27. Alay 3. Tabur 10. Bölük eratından Bigalı Mehmet Çavuş komutasındaki yarım takım askeri (20 asker) Seddülbahir Kalesi'ne yerleştirmişti.

Mehmet Çavuş komutasındaki 20 Türk askerinin sadece el bombası ve tüfekleri vardı... Karaya çıkan İngiliz askerleriyle Mehmet Çavuş'un takımı arasında, 3 saat boyunca şiddetli bir çatışma yaşandı. Mehmet Çavuş'un askerleri sürekli yer değiştirip ateş ederek sayılarını, olduğundan daha çok göstermeyi başardı. Bu nedenle teknelerde bekleyen İngiliz askerlerinin tamamı karaya çıkmayı göze alamadı.

İngilizler 23 ölü, 35 yaralı ve 4 kayıpla gemilerine geri döndü. Deniz Savaşları sırasında yaptıkları bu en büyük çıkarma hüsranla sonuçlandı. Türk askerinin 6 şehit, 13 yaralısı vardı.

Bigalı Mehmet Çavuş başından ve göğsünden yaralanmış, avuç içleri paramparça olmuştu. Maydos Hastanesi’nde tedavi oldu, hava değişimi için izin verilerek köyüne gönderildi. Fakat izin süresini tamamlamadan "Arkadaşlarım cephede savaşırken ben burada yatamam” diyerek cepheye tekrar geri döndü.

Çanakkale Savaşları’nın 100. Yılı nedeniyle Mehmet Çavuş’un Biga Bahçeli Köyü mezarlığında bulunan kabri, 2015 yılında Anıt Mezar olarak yeniden düzenlendi. Köy meydanında harp hatıralarının sergilendiği "Seddülbahir Kahramanı Bigalı Mehmet Çavuş Savaş Galerisi" açıldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum