Dün 4 Hazirandı!..

4 Haziran 1933 Ahmet Haşim’in 46 yaşında vefat ettiği tarihti.

Ahmet Haşim, 1887 ‘de Bağdat’ta bir Osmanlı vatandaşı olarak dünyaya gelmişti. Babası ve annesi Bağdat’ın köklü ailelerinden olan Haşim, annesini kaybedince 12 yaşında iken babasıyla birlikte İstanbul’a gelir… Galatasaray Sultanisi’ne yatılı öğrenci olarak kaydolur. Fransız edebiyatını ve özelde de şiirini yakından tanır; öğrenir ve benimser…

Ahmet Haşim’in, dillere pelesenk olan MERDİVEN şiiri şöyle başlar:

“Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

………”

İşte hayat yolculuğunda “Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden” sözü “herkes için rehber olması gereken bir yol gösterici özelliğe sahiptir.

Merdivenlerden niçin ağır ağır çıkmak gerektiğini yüksek katlı binalarda oturanlar elektrikler kesilip de merdivenlerden yürüyerek çıkma zorunda kaldıkları zamanlarda anlarlar ve de bu mısrayı fısıldayarak Haşim’e rahmet okurlar…

Bu çıkışta hem ağaır ağır kavramı vardır, hem de yere sağlam basma vardır. Kendinden emin olma duygusu vardır… Dolayısıyla pek çok değerin bir arada uygulanışı vardır.

Hayat yolculuğunda, sahip olunan dünyalık güçleri kullanarak hak edilmeden yüksek makamlara getirilen kişilerle ilgili çok örnek verilebilir…

Aile büyüklerinden birisinin ölümü üzerine erken yaşta şirketlerin başına getirilen gençlerin olduğu da bir gerçektir.

Tarih bu konuda bizlere sayısız örnekler verir. İşte bu şekilde bir gücü kullanarak hak edilmeden bir yerlere getirilen kişilerin sonunun genellikle olumsuz sonuçlandığıyla ilgili örneklere de çokça rastlanır elbette…

Merdivenlerin ağır ağır çıkılışı konusundaki en bilinen örnek ahilik sistemidir.

Yamak, çırak, kalfa, usta, baş usta şeklinde yaşanan yamaklıktan ustalığa vardıran süreç hem bir meslek eğitimidir hem de bir gönül eğitimidir.

Keza eğitim öğretim sistemindeki ana sınıfından başlayan ilk, orta, lise, üniversite/lisans, yüksek lisans ve doktora süreci, merdivenlerden ağır ağır çıkmanın en güzel örneklerinden birisidir.

Bir anlamda merdivenleri ağır ağır çıkma sürecini anlatan şiirimizle noktalayalım yazımızı:

MERDİVEN

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…