Fuat Tütüncüoğlu

Fuat Tütüncüoğlu

Mirası Kabul Eden Prim / İPC Borcunu Öder mi?

Karabağlar’dan yazan bir okurum  babasının 1,5 ay önce vefat ettiğini, babasına ait işyerinin sigorta prim borçları olduğunu, bundan mirasçıların sorumlu olup olmayacağını soruyor. Bu sorunun cevabında iki borç cinsini göz önünde tutmak gerekiyor. Çünkü borcun mirasçılara geçtiği ve geçmediği durumlar var.

Bu açıklama sadece SGK prim borçları için geçerli değil, bütün kamu alacaklarını kapsar. Çünkü; borçlunun ölümünden sonra kamu alacağının tahsil edilme biçimi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 7’nci Maddesi’nde düzenlenmiştir. Buna göre, borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da 6183 sayılı Kanuna göre takibat yapılabilir. Zira, miras içinde şahsın ölümü halinde mirasçılara intikal edebilecek bütün malları, borçları ve hukuki vazifeleri ifade eder. Buna ‘TEREKE’ denir.

Bununla birlikte, Türk Medeni Kanunu gereği esas olarak mirasçılar miras bırakanın ölümüyle mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar ancak 3 ay içinde red edebilir. Mirasçılar ölümden itibaren 3 ay içinde mirası red etmezse, borçtan müteselsilen yani hep birlikte sorumlu olur. 

Mirasın kabullenilmesi halinde mirasçılar, sigorta prim borçları dahil bütün kamu borçlarından sorumlu tutulur. Diğer taraftan, borçlunun ölümünden evvel takibata başlanılmışsa, takibata kaldığı yerden devam edilir.

Ölümden önce borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş ve takibe başlanılmışsa, terekenin takip edileceği ve mirasçıların durumu dikkate alınmaksızın alacağın terekeden tahsil edilmesi gerekmektedir. Haczedilmiş mal varsa bu haciz devam edecektir. Haciz ve teminat olmayan durumda da ilk aşamada alacağın terekeden tahsil edilmesi gerekir. Tereke borcunu karşıladığı takdirde sorun yoktur. Aksi halde mirası reddetmemiş mirasçılara başvurulur.

Ancak yukarıda da belirttiğim üzere burada borcun cinsi önemlidir. Yani borç prim borcu olmayıp, idari para cezası gibi ceza borçlarıysa, Anayasa’daki “...ceza sorumluluğu şahsidir...” ilkesi gereği mirasçılar idari para cezalarından sorumlu olmaz.

SORU: Hocam,1958 doğumluyum, 1980’den beri sigortalıyım. Çok farklı işlerde çalıştım ama sigortam çoğu işte yapılmamış. Bugün itibarıyla, askerlik borçlanması ile 3 bin 600 günü doldurdum. Artık çalışamayacak durumdayım. Bu 15 yıl 3 bin 600 gün şartına göre kısa yoldan nasıl emekli olabilirim?

CEVAP: Değerli okurum,15 yıl 3600 gün şartına göre emekli olma veya diğer adıyla yaştan emekli olma hakkı 8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olanlar için geçerlidir. 506 sayılı Kanun’un geçici 81. Maddesi’ne göre: C- 23.5.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3 bin 600 gün primi ödemiş bulunanlara yaşlılık aylığı bağlanır.

23.5.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getiremeyenlerden bu şartları;

a.)24.5.2002 ile 23.5.2005 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 52, erkek ise 56,

b) 24.5.2005 ile 23.5.2008 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 54, erkek ise 57,

c) 24.5.2008 ile 23.5.2011 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 56, erkek ise 58,

d) 24.5. 2011 tarihinden sonra yerine getiren kadınlar 58, 24.05.2011 ile 23.05.2014 tarihleri arasında yerine getiren erkekler 59,

e) 24.5. 2014 tarihinden sonra yerine getiren erkekler 60 yaşını doldurmuş olmaları,ile yaşlılık aylığından yararlanabilir.

Buna göre 23.5.2002 tarihine kadar 15 yıl 3 bin 600 günle erkeklerin 55 yaş şartını, kadınların ise 50 yaş şartını sağlamaları halinde emekli olma imkânı vardı. Kanunda görüldüğü üzere belirtilen sigortalılık süresi, prim günü ve yaş şartının 23.5.2002’den sonra sağlanması halinde, üçünün aynı sağlandığı tarihte geçerli olan yaş şartında kademelendirme yapılmıştır. Buna göre okurumuz Hikmet Dilli, bugün itibarıyla 15 yıl sigortalılık süresine, 3 bin 600 gün prim gününe sahip ve 55 yaşında olduğu için kademe gereği 59 yaşında emekli olabilir.

SORU: Fuat Bey,İşyerinde fazla mesai yaptırmak isteniyor. Ancak ben ailevi sebeplerden dolayı fazla mesai yapmak istemiyorum. Bunu red etme hakkım var mı?

CEVAP: Yine Karabağlardan yazan ve isminin açıklanmasını istemeyen Değerli okurum,Tüm işçilerin fazla çalışmasına ilişkin yazılı muvafakatlerinin alınması gerekir. Yazılı rıza olmadan fazla mesai için işçiye zorlama yapılamaz. Sözleşmenizde fazla mesai yapmanızla ilgili genel bir hüküm yoksa işverence istenen fazla mesaiyi red etme hakkınız var.

İyilikle ve Sosyal Güvenlikle Kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.