“Ne gerek var sosyal bilimlere?” Prof. Dr. Süleyman İnan

Değerli okurlarım başlık olan cümle, bir kitap adı. Soruyu soran ve sorunun anlam çerçevesinde Paradigma Yayınlarından çıkan 346 sayfalık bir kitap yazan Prof. Dr. Süleyman İNAN olunca onun adını da yazı başlığının altına yazıverdim hâliyle…

Prof.Dr. Süleyman İNANLiberte yayınlarından çıkan 607 sayfalık “Adnan Menderes” kitabının da yazarıdır değerli okurlarım.

Demem o ki kendisi Denizli’de, PAÜ=Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi SBO-ABD’de görev yapıyor olmasına rağmen akademik çalışmalarında Aydın’ı da ihmal etmeyen bir akademisyendir S. İnan hocamız.

Şu bir gerçek ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren yaşanan yokluklar ve darlıklardan mıdır nedir; vatandaşımız çocuklarını eğitim süreçlerinin sonunda para kazandıracak mesleklere yöneltmişlerdir.

Anadolu ve Fen Liselerinde çocukları okuyan ailelerin bunu nasıl da gurur vesilesi yaptıkları herkesin malumudur. Liselerde Fen kolu ve Edebiyat kolu ayrımında edebiyat sınıflarına giden öğrencilere –Nazilli Lisesi Edebiyat Kolu mezunu birisi olarak- 2. Sınıf öğrenciymişiz gibi bakıldığını dadün gibi hatırlarım.

Bu noktadan hareketle, 1980 sonlarında “Bilim ve Teknoloji” söylemi, doğa bilimcilerin zaferi olarak görülürken, sosyal bilimcilerin ise laf üreticileri olarak küçümsenmesi;

Bilim denince STEM(Fen, teknoloji, mühendislik, matematik) anlaşılması, ABD’den başlayarak bunların dışında kalan alanlarda üniversitelerde daraltma girişimi Türkiye’mizi de etkilemesi, bir sosyal bilimci olarak S. İnan Hocamızı da etkilemesini bu kitabı yazdıran en önemli etkenler olarak görüyorum.

Sosyal Bilimler alanında görev yapan her derece eğitim kurumunda ki öğretmen ve yöneticilerimizin okumalarını hararetle tavsiye edeceğim eser üç bölümden meydana gelmiştir:

BÖLÜM: SOSYAL BİLİMLERİN BİLİM OLMA SÜRECİ.

COMTE’un ETKİSİ: “Sosyal Fizik” ve Pozitivizm

ALTARNETİF İSİMLENDİRMELER; Tutan ve Tut(a)mayanlar HUMANITIES: Beşeri Bilimler

BİR SOSYOLOJİ EKOLÜ OLARAK “Sosyal Bilim”

EPİSDEMİK MÜCADELE: “Bilim mi Disiplin mi?

İKİ ZITLIK YAKLAŞIMLARI

BÜTÜNLEŞME BİLİNCİ; Şerif MARDİN

GULBENKİAN KOMİSYONU: Yapılanma Önerisi

BÖLÜM: AKADEMİK KURUMSALLAŞMA

PARADİGMANIN ÜNLENİŞİ; Thomas KUHN

EKSİK ARAMA ‘İŞİ’: Karl Popperi’in Bilimsel Görüşleri

ÜNİVERSİTE ve Liberal Sanatlar İlişkisi

AKADEMİK ÖZGÜRLÜK EDİMİ: “Nolı Me TANGERE”

NESNELLİK: Epistemik Bir İdeal

İNGİLİZCENİN HEGEMONYASI

ATIF KÜLTÜRÜ:” NonSolus”

NASIL YAZACAĞIZ: Yazım Stilleri

3.BÖLÜM: DÜŞÜNCE VE POLİTİKLE İMTİHAN

AYDIN VE ENTELEKTÜEL İKİLEMİ

ELEŞTİRİ FAKİRLİĞİ

AVRUPA-MERKEZCİLİK

FELSEFEYE DÖNÜŞ

HİLMİ ZİYA ÜLKEN’İN KATKISI

DEMOKRASİNİN ÖZGÜRLEŞTİRİCİ ETKİSİ

POLİTİK DURUŞ VE TAVIR

TELİFİ ÖNEMSEMEK

SONUÇ NİYETİNE: SOSYAL BİLİMLERİ YÜCELTMEK

Ve… Kaynakça + Görsellerin listesi + Ekler + Dizin + S. İNAN’ın özgeçmişi.

Baştan sona, kavramları, terimleri, bunları ortaya koyan bilim insanlarının yayınları, kaynakları, çalışmaları bilgilerini de ekleyerek, Sosyal Bilimlere emeği geçen dünya bilim insanlarının bilgilerini bir araya getiren Prof. Dr. Süleyman İNAN hoca, bu eseriyle entelektüel birikimini aynı alanda çalışan dünya bilim insanlarına da sunmuş olmaktadır.

1994-2017 arasında PAÜ çatısı altında ben TRO’da, İnan Hoca SBO’da görev

yapmış olmamıza rağmen, dönem dönemSBO’da derslere girdiğim için çalışma disiplinine hayran olduğum Prof. Dr. Süleyman İNAN Hocanın gerek dünyanın gidişi gerekse ülkemizde sosyal bilimlere bakıştaki değişkenliğin bu kitabı yazmaya teşvikini şöyle izah eder:

“Taşıdığı en coşumcu niyet ise, şimdiki Sosyal Bilimler imajının daha iyi ve daha güçlü biçimlenmesine katkı sağlamaktır.”

S. İnan Hocanın duygusal gerekçesi ise ithafındadır:

Sahici müşevvik, yalnızca önerdiği kitabın adı için değil, tam bu soru üstüne düşünüp yazmama imkân sağladığı için Ruhum’a evet Semra’ya…”

Dünyada doğa bilimleri ile her türden gücün sahibi olan büyük devletlerin, Gazze’de ve Filistin’de sergiledikleri insanlık dışı mezalim bir kere daha gösterdi ki sosyal bilimlerin ruhlarda yaratacağı merhamet duygusuna ve vicdanı besleyen değerlere son derece ihtiyaç vardır. Bu değerler verilmediği takdirde nelerin olacağını dünyayla birlikte görüyoruz.

Hiç kimse İsrail zulmünü ekranlarda seyretme keyfini yaşarken merhameti olmayan güçlerin bir gün kendi üzerine de bombalar yağdıracağını unutmasın.

İnsanlığın mutluluğu ve huzurunun sürekliliği için Sosyal Bilimlere her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır; ki, insanı insan yapan da öfkelerini, hırsını, kinini, nefsini yönetebilme iradesini gösterebilmesidir. Bunu gösterebilmesi ve sergileyebilmesinin yolu da Sosyal Bilimlerden geçmektedir.

GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…