Rusya, Bulgaristan’a komşu olur mu?

Eski Sovyet ülkeleri ya da Rus politik tabiriyle Yakın Çevre, Sovyetler Birliği'nin Aralık 1991 tarihinde dağılması sonucu ortaya çıkan 15 bağımsız ülkedir. Bunlardan en büyüğü ve gelişmiş olan Rusya Federasyonudur. İlk olarak 11 Mart 1990 tarihinde Litvanya bağımsızlığını ilan etmiş olup bunu daha sonra Ağustos 1991'de Estonya ve Letonya takip etti. Daha sonra geriye kalan 12 cumhuriyet ayrıldı. Aynı yıl bu 12 devlet “Bağımsız Devletler Topluluğu'nu” (BDT)kurdu ve Ermenistan, Rusya, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan (KGAÖ) “Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne”, Baltık ülkeleri ise NATO ve Avrupa Birliği'ne katıldı.

İlerleyen yıllarda önce Türkmenistan, 2009’da Gürcistan, 2014’de de Ukrayna BDT’den ayrıldı ve BDT sistemi, 9 ülkeyle yoluna devam ediyorlar.

Bu ülkeleri hatırlayacak olursak

Rusya Federasyonu,

Baltık ülkeleri: Estonya, Letonya, Litvanya

Doğu Orta Avrupa: Beyaz Rusya, Moldova, Ukrayna

Güney Kafkasya: Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan

Orta Asya: Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan

Yukarıdaki ülkeler, bağımsızlıklarını elde ettiler ama 70 yıl birlikte yaşamanın getirmiş olduğu derin bağımlılıklar yaratılmış, düğümler atılmış, kazıklar çakılmış veya tesis edilmiş; evlilikler, mülkiyetler, iş kurmalar;

Her ülkede her ülkeden insanlar halen yaşıyorlar. Ukrayna’da 8 milyon, 10 milyonluk Azerbaycan’da 400 bin, 20 milyonluk Kazakistan’da 3,5 milyon Rus vatandaşı yaşıyor.

Ukrayna’daki Rus nüfus yoğunluğu, doğu ve güney bölgelerinde toplanmıştır. Dinyeper nehrinin batısında çok az Rus yaşamaktadır. Savaş başlamadan önce Kırım ve Dombas ile sınırlı olan tartışmalı topraklara her gün bir yenisi ekleniyor.  Rusya’nın, Herson ve Mariupol’u ele geçirdiğini, Harkov’da durumun henüz ortada olduğunu görüyoruz.

Ruslar, Moldova hududuna paralel bir şeritte bulunan Transdinyester konusunu yeniden tartışmaya açtılar.

Eski Sovyet coğrafyasında, zaman ayarlı bomba potansiyelinin ne kadar çok olduğunu görüyoruz.

Dikkat ederseniz Odesa telaffuz edilmiyor ama ajanda da olduğunu anlayan anlıyor. Herson’dan Transdinyester’e yol açarsanız veya yaparsanız, Odesa’yı da karadan kuşatmış olursunuz.

Tek bir anne figürü içerisinde iç içe yerleştirilmiş, çoklu oyuncak bebeklere ne deniyordu?

Rusya-Ukrayna savaşında iki ay geride kalırken gözler, eski Sovyet topraklarındaki bir başka zaman ayarlı bombaya çevrildi. 

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, bir dönem yaşanan çatışmalar nedeniyle çok konuşulan ama sonra unutulan sorunun adı Transdinyester. Burası bağımsızlık rüzgarlarının estiği 1992 yılında çatısı altında yer aldığı Moldova’dan tek yanlı olarak ayrılmış bir bölge. Ukraynalılar, Ruslar ve Moldovalıların yaşadığı Transdinyester yıllardır Rusya'nın maddi desteğiyle ayakta duruyor. Dinyester Nehri ile Moldova-Ukrayna sınırı arasındaki bölgede yer alan Transdinyester ’de iki bin kişilik bir Rus askeri gücü de bulunuyor. Transdinyester ’in bağımsızlık kararını sadece Güney Osetya, Abhazya ve Karabağlı Ermeniler tanımıştı. Birleşmiş Milletler ’in Moldova'nın bir parçası olarak kabul ettiği bölgede Transdinyester rublesi geçiyor, Rusça resmi dili statüsünde bulunuyor.

Yaklaşık 500 bin nüfusun yaşadığı Transdinyester ‘de 200 bin Rus pasaportlu insan yaşamaktadır.

harita-001.jpg

Yıllardır unutulan Transdinyester sorununun aniden gündeme gelmesinin nedeni ise Rusya’nın Ukrayna’nın Doğu ve Güney bölgeleri üzerinde tam hakimiyet kurmayı amaçladığını ve bunun Transdinyester bölgesindeki Rusça konuşan halka doğru bir köprü kurulmasında büyük önem taşıdığı görülüyor.  

Kırım’ın ilhakından sonra Dombas bölgesinde ilan edilen Luhansk ve Donetsk Cumhuriyetleriyle yetinilmeyeceği ortada:

Rus ordusunun Ukrayna’daki savaşın ikinci aşamadaki görevinin, Harkov-Donbas-Mariupol-Herson-Odesa’yı almak, tam kontrolü sağlamak ve Moldova sınırları içerisindeki Transdinyester’e erişim olduğunu söyleyebiliriz.

Bu senaryonun gerçekleşmesi bir olasılık olarak önümüzde duruyor. Şayet gerçekleşirse, Rusların, Moldova seyahati için rezervasyonu hazır demektir.

Bu durumda da Rusya, Bulgaristan’a komşu olur!

NATO’nun, bunu çok iyi okuduğu belli oluyor. ABD Başkanı Biden, dün Ukrayna’ya 33 milyar dolarlık yardım yapılacağını duyurdu. Savaş şiddetlenmeye doğru ilerliyor. Bu daha çok Ukraynalı ve Rus’un ölmesi demektir.

Şimdiye kadar 5,2 milyona ulaşmış mülteci sayısı, 8 milyona doğru revize edilmiş durumda;

Görüldüğü gibi AB’de sarışın mültecilere karşı sınır yok;

Kahrolsun esmerler!

ABD ve İngiliz kuşatmasındaki Zelenski, son Ukraynalı kalana kadar savaştırılacak. NATO, tarihinde ilk defa Rusları yenebileceğini gözüne kestirmiş ve Rusların daha çok kan kaybetmesini istediği için barış telaffuz edilmeyecek. Barış filan diyenin vurulacağı bir döneme girildi.

Zelenski, Putin’in ensesinden yakalamak için Moskova’ya bile gidebilir!

Bu konu veya konuların bizimle ne ilgisi var kardeşim diyebilirsiniz.

Şöyle ki,

Rusya ve Ukrayna’yı mutlu eden bir dış politika izleniyor. Ancak hem içeride hem de dışarıda bu dengeli politikadan rahatsız olanlar var.

Daha fazla Ukrayna ve NATO’ya bak diyorlar.

ABD, Türkiye’den Ukrayna’ya daha çok SİHA verilmesini/satılmasını istiyor.

Putin-Erdoğan ile telefonda tam da bu konuyu konuşuyorken, ABD Savunma Bakanlığı bir açıklama yapıyor. Yapılan açıklamada, ABD’nin, Fırat’ın Doğusundaki PKK-YPG kara ordusuna istihbarat, eğitim, silah, maaş desteği için183 milyon dolar kaynak aktarılacağı ve örgütün saflarına 3.500 kişiyi daha katmayı planladığını, dünya kamuoyuna fısıldayıverdiler.

Türkiye, son yapılan iki NATO tatbikatından çekilme kararı aldı.

Merak etmiyor musunuz?

NATO, eline aldığı Kürt kırbacı ile müttefiki Türkiye’yi terbiye etmek istiyor

Rusya ile iyi geçinmeyi bırak, Ukrayna’ya SİHA ver baskısı kuruyorlar. Aksi taktirde Fırat’ın Doğusunda PKK-YPG manivelasını harekete geçireceklerini söylüyorlar. Bu sefer iş biraz ciddi görünüyor.

Ekonominin kötü olduğu bir dönemde gündeme gelmesi hepimizi düşündürmelidir.

Türkiye’yi idare edenler ve gelecekte idare edecek olanlardan beklediğimiz, ABD’nin bu yaptığı müttefikliğe sığmaz ve kabul edilemez gibi yumuşak geçiştirmeler değil, İkinci Cumhurbaşkanımız Rahmetli İsmet İnönü’nün söylediği gibi “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye’de o dünyada yerini alır” benzeri sözlere ihtiyacımız var.

Bize haşhaş ekemezsiniz dediler.

Haşhaşı ektik.

İncirli üssünü kapatamazsınız dediler.

Kapattık.

Kıbrıs’a çıkamazsınız dediler

Çıktık ve devletimizi kurduk.

Ambargo uygularız dediler ve uyguladılar.

Aselsan’ı Havelsan’ı, Roketsan’ı, TAI’yi, MİLGEM’İ ve nicelerini kurduk.

Kanada SİHA motoru vermeyi durdurdu.

SİHA üretimi gaz kesmeden devam ettiğine göre ona da çare bulunmuş.

Zor bir süreçten geçiyoruz. Buradan çıkış için potansiyelimiz var. Yeter ki milli konularda birlik olmayı becerebilelim.

Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum