Seçim İçin Son Viraj

Yerel seçimlerde son viraja girildi. Önümüzde ki pazar günü oy verip şehrimizi yönetecek belediye başkanlarını seçeceğiz.

Meydanlarda çok önemli seçim konuşmaları yapıldı.

Halk, liderleri dinlemek için meydanlara koştular. AKP meydanların kalabalık görünmesi için bindirilmiş hazır kıtaları her zaman Sayın Başbakanın konuşacağı alanlara taşıdılar.

Sayın Başbakanın Aydın konuşmasında kalabalık vardı. Ama Afyon, Denizli, İzmir Uşak gibi çevre illerden toplanarak alana getirilmiş heyecansız bir kalabalıktı.

Sayın Bahçeli’yi ve Sayın Kılıçdaroğlu’nu dinlemeye gelen kalabalıklar ise sadece Aydın halkı idi.

Cumartesi günü Sayın Kılıçdaroğlu geldi. Polise göre 50 binin üzerinde heyecanlı kalabalık vardı. Hepsi de coşku ile CHP Genel başkanını dinlediler ve alkışladılar.

 

Sayın Başbakan daha önce Türkçe olimpiyatlarına katılanlara “Sizler bozkırda fidan gibisiniz, çölün ortasında vaha gibisiniz” diye övgüler yağdırıyordu.

Fakat Hatay konuşmasında “Artık sizlere salon yok, stat yok vermeyeceğiz

Bu iş bitmiştir yapamayacaksınız bundan sonra Türkçe olimpiyatlarını” diyor.

Demek ki bu ülkede kurallar işlemiyor devlet kalmamış sanki ülke Erdoğan’ın çiftliği.

Meydanlarda nefret ve kin söylemlerini her mitinglerde dilinden düşürmeyen Başbakanın sağduyulu olması gerekmiyor mu?

Meydanlarda yalan, talan vurgun mağduriyet fırtınası alabildiğince yaşanıyor.

İnsanın aklı hafızası almıyor rezilliği.

Halkın gözünde dibe vuranlar toplumu rendice edici kırıcı ve yaralayıcı söylemleri kullanmaktan zevk alıyorlar.

Türk toplumu bu gibi siyasetçiler yüzünden din, mezhep araştırılması durumuna gelmiş, güvensizlik, ayrışma, ötekileştirme hızlı bir şekilde sürüyor.

Bunlar geçmişte ulusal kurtuluş savaşını ve Lozan anlaşmasını bile tartışmaya açıyorlar.

Sayın Başbakan bir seçim konuşmasında Tuncelilere, “Dersimliler bu CHP’nin size yaptıkları kıyımı unutmayın” diyor.

Bu söylem T.C.Başbakanına yakışıyor mu?

Bölücü ve yıkıcılarla görüşmesi ve bunlarla anlaşmaya çabalaması resmen ve alenen bölücülük değil mi?

TV programlarında, gazete manşetlerinin ve köşe yazarlarının hayatımızı ve hayallerimizi işgal eden vicdanlarını ve kalemlerini para ile satan liboşlarda ülkemizi tehlikeli bir sürece sokuyorlar.

Doğru ve dürüst gazetecilik yapma yerine yalakalık yapanlarda bu kötü gidişin sorumlularındandır.

Unutulmamalıdır ki topluma ve insanlara gem vurulduğunda onlardan yenilikçi düşünmeler beklenemez.

Sevgi ve saygıyı öğrenmeliyiz birbirimizi dışlamaya hakkımız yok. Bu bizim zenginliğimiz olup birbirimizi sevmek zorundayız.

İşte bunları sağlayacak ülkenin duyarlı bilinçli insanlara ortak değerlerde buluşarak birlikte hareket etmemiz zorunludur.

Siyasi liderlerimizden Sayın Bahçeli gerçekten bir devlet adamıdır. Konuşmalarında ve teşkilatına verdiği mesajlar gayet olumlu olmuştur.

Hiçbir MHP’linin sokağa çıkmamasını sokakların tehlikeli olduğunu seçmenlerine her seçim konuşmasında olumlu ve yapıcı konuşuyor

Ama geçen hafta Aydın Kent Meydanı’nda Sayın Ali Uzunırmak, Sayın Recep Taner ve MHP il başkanının katıldığı bir basın toplantısında CHP seçim aracına ve su havuzunun kablolarına zarar vermeleri doğru bir hareket değildir.

Sayın Uzunırmak’ın diş hekimi Süleyman Demirci’ye hitaben “Süleyman bey sen de dinle” diye laf atarak adeta hedef göstermesi yadırganacak bir durum.

Benim temennim, seçmen bir partiye oy verirken büyükşehir için kullandığı oyu mutlaka Efeler belediye başkanlığı içinde vermeli. Çünkü büyük şehirle Efeler belediyesine aynı partiden seçildiği takdirde uyum içinde çalışmaları daha olumlu olacaktır. Yoksa yine anlaşmazlıklar alır başını gider. Yeterli hizmet verilemez.

Önümüzdeki hafta yapılacak olan

Büyükşehir ve Efeler belediye başkanlığı seçimleri şimdiden Aydın halkına hayırlı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum