Suriye ve Türkmenler

Bayram günü gazetelerde birçoğumuzun görüp de görmezden geldiği bir haber vardı. Suriye savaşının kurbanları dilenen kadın ve çocuklar.

Bayram günü yurtlarından uzak, aileleri dağılmış, perişan halde hayatta kalma mücadelesi veren Suriyeli mültecilerin durumu vicdanlı insanların bayramını zehir etmesi gerekirdi. Bu insanlar ne Esad’a nede Muhaliflere yaranabildiler. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin Irak’ta da görmezden geldiği, Türkmenler. Onların pasaportları ya sınırdan geçerken Muhalifler tarafından alınmış yada zaten köylerde yaşadıklarından pasaportlarını çıkartma imkanları da yoktu.

Suriyeli Türkmenleri İstanbul’da, İzmir’de, Anadolu’nun birçok yerinde yaşam savaşı veriyorlar. Maalesef birçoklarını sınırdan geçerken ÖSO tarafından paraları eşyaları kıymetli neleri varsa alındığından dilenirken görebilirsiniz.

Şimdi muhaliflerin zulümlerinden kaçan Türkmenler parklarda, cem evlerinde, cami bahçelerinde  yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Tıpkı Devletin kamplara yerleştiremediği diğer yüz binlerce göçmen Suriyeli gibi. Pasaportları ile sınırdan giriş yapan kamplara yerleştirilirken kaçak giren Türkmenler parklarda yaşam savaşı veriyorlar. Onlardan Türkmen Al Muhammed:  “Suriye’de evimiz dükkanımız vardı. Hepsi savaş yüzünden gitti. Kimisi yıkıldı, kimisine muhalifler saldırdı.(Muhalifler Esad’a karşı savaşan bizlere ÖSO diye tanıtılan kiralık katiller.) Millet çoluğunu çocuğunu zor kurtardı. Türkmenler Esad dan değil Suriye’yi kurtarmak için gelen paralı askerlerden zulüm görmüşler ve kaçmışlar.

Birbirinden farklı siyasi yelpazede Halkların Demokratik Kongresi(HDK) ve MHP Fatih ilçe Başkanlığı da sokakta kalan Türkmenler için çalışma yapmaları çok takdire şayandır. HDK Türkmenlerin taşınması için otobüs tahsis ederken, MHP’li yöneticiler de yemek dağıtımını organize etti.

Türkiye’deki kamplarda 400 bin civarında Suriyeli mülteci devletin bütün imkanlarıyla ağırlanmakta sofralarında hiçbir eksikleri yok. Okulları bile var. Bayram harçlıkları bile T:C den. Ama basından onlarında mutlu olmadıkları haberlerini okuyoruz. Diğer taraftan Maddi imkanı iyi olan Suriyeli zenginler zaten 5 yıldızlı otellerde kalıyor. Ayrıca o bölgede savaşan aşırı dinci örgütlerin mensupları var onlara da aylık ücretleri Arap ülkelerinden gelen dolarlarla ödeniyor. Onların durumu da çok iyi.

Aslında Suriye’de iç savaşın çıkış sebebini iyi okumak lazım. Bu Arap baharı ve bizim yakınen tanıdığımız BOP projesinin bir parçası. Sırada Türk baharı vardı. Aslında Suriye işi biraz uzadı. Yoksa sıra çoktan Türkiye’ye gelmişti. Allah’tan Esad dişli çıktı. Proje uygulanamadı. Suriye halkı ÖSO destek vermedi. Zaten vermiş olsaydı bu iş çoktan bitmişti. Halkına rağmen kimse iktidarda kalamaz.

Muhalif denilerek Suriye’ye sokulan dünyanın dört bir yanından toplanmış kiralık katiller Suriye’de vahşice insan boğazlamaya devam ediyorlar.

Ülkemizde ve Dünyada kirli medyaya rağmen Suriye yönetimi dünya halklarında itibar kaybetmedi. Savaş kışkırtıcığının tuzağına düşmedi. Reyhanlıda 42 yurttaşımızın hayatını kaybettiği terör saldırısı hükümetin ve basının patlamanın üzerinden saatler geçmeden yıllar önce terörden elini ayağını çekmiş THKP-C Acilciler grubu tarafından yaptığı manşet manşet yayınlanmıştı. Sonradan hükümetin Suriye’de destek verdiği El kaideye bağlı El Nusra bombalama olayını üstlenmişti.

Savaşın mağdurları her zaman olayın dışındaki halk, çocuklar ve kadınlar. Ancak Suriye’de mağdur olan Türkmenler. Türkiye’de de mağdurlar.Halep’teki  evleri yerle bir olan ve çatışmada eşini kaybeden Ceylan isimli kadın, kucağında bebeği ve iki çocuğuyla birlikte soluğu İstanbul’da alan Suriyelilerden. Ceylan, “Muhalifler her şeyimizi yakıp yıktı. Kocam iki hafta önce alnından vuruldu. Onu öylece bırakıp geldim. Nasıl yaşayacağım bilmiyorum” diyor. Bir diğer Suriyeli kadın Meryem de, Alevi oldukları için Esad yanlısı diye yaftalandıklarını ve evlerinin yağmalandığını söylüyor: “Eve girdiklerinde Hacıbektaş-ı Veli’nin resimlerini görüp evimizi yerle bir ettiler. Canımızı zor kurtardık” diyor.

Bizlere düşen görev gelen bütün mültecileri iyi şekilde misafir etmek. Suriye’den gelen Araplara gösterilen ilgiyi mezhepçilik yapmadan bütün mağdurlara göstermek. Onların can güvenliğini sağlamak zorundayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum