Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Ahi Evran; üç güzel insan…

UNESCO da bu güzelliğin farkında olmalı ki, bu üç güzel insanın anılmasıyla ilgili olarak tavsiyede bulundu dünya insanına!..

Peki neden tavsiye de bulundu?

Bu üç güzel insan kral mıydı, sultan mıydı, imparator muydu, Firavunlar gibi gücün timsali miydi? Hayır, hayır, hayır!.. Hiç biri değil…

Bu insanlar Hayata, olaylara ve insanlara bakarken Hak ve hakikat nazarıyla bakan ve insanı dünyalık süslerine, makamlarına ve güçlerine göre değil, âlemleri Yaratan’ın yaratma ilkesi ve mânâsına göre değer veren, seven ve yaratılışındaki mânâdaki güzelliğiyle kendisini buluşturmayı kendilerine varlık sebebi eylemiş özel insanlardır. Halkın tabiriyle; gönül sultanlarıdır.

Dünya insanının ve insanlığın özlemi nedir derseniz:

İşte, el emeği, alın teri ve göz nurunu  rızık temininde asıl öz kabul eden bu noktadan hareketle de 32 meslek grubunu örgütleyerek Ahilik kurumunu oluşturan Ahi Evran’ın temsil ettiği emeğe saygıyıdır.

“İnsan okunacak yüce bir kitaptır!” buyuran Hacı Bektaş Veli’nin insana bakış ve insana yüklediği değerdir.

“Dört kitabın mânâsı; saklıdır bir elifte!” sözüyle Yunus Emre’mizin insana evrensel bakışıdır.

Büyük milletler ve büyük medeniyetlerin arka planında büyük insanlar vardır: Onların yegane gayesi insanı ve insanlığı yüceltmektir.

“Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür!” buyuran Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün dile getirdiği noktadan hareketle bu üç güzel insanımızın dünyaya vedâ edişlerinin üzerinden 700-750-800 yıl geçmiş olsalar da, hem kendi insanlık anlayışımıza bir ölçü olması bakımından hem de  Türk milletinin birer evladı olarak bu büyüklerimizi bilmek, okumak ve anlamak hem de her yeni gelen kuşağa anlatmak mecburiyetindeyiz. 

Bu noktadan hareketle Kırşehir Belediyesi ülke genelinden seçtikleri  40 ayrı şâirden bu üç güzel insanımıza; büyüğümüze yazılmış üçer şiir istemişler ve sonuçta “Kırk Şairin Dilinden Üç Alperen AHİ EVRAN-I VELİ, HACI BEKTAŞ VELİ, YUNUS EMRE” adıyla bir antoloji yayınlayarak konuyu sahiplendiğini somut olarak ortaya koymuştur.

İzmir’den Şevki DİNÇAL  ile Gaffar GÜLLÜ’nün, Denizli’den de bendeniz Şerif KUTLUDAĞ’ın üçer şiirle yer aldığı;  2021 Ağustos’unda 1500 adet yayınlanan bu kitabı basıma hazırlayan Kırşehir’in kadir bilir ve vefalı şâirleri; gönül insanları Zübeyde GÖKBULUT Hanımefendi ile  ile İbrahim DÜĞER Beyefendinin emekleri için teşekkürler ediyoruz.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin vefatının 750. Yunus Emre’nin vefatının 700. Ahi Evan’ın doğumunun 850. Yılı dolayısıyla kendilerine yapılan önerileri sahiplenen ve böylesibir  çalışmayı sahiplenen ve çok özel bir antolojinin ortaya çıkmasını sağlayan Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin EKİCİOĞLU ile Kırşehir Belediye Başkan Yardımcısı Nuri ARAZ’ı takdirle anıyoruz ve tebrik ediyoruz…

14 Aralık 2021 Salı günü, KSŞ-“Karşıyaka Sevgi Şâirleri Gurubu” adına bizler de bu üç güzel insanımızı/büyüğümüzü hayatlarından kesitlerle, öğretileri, ilkeleri ve şiirlerinden oluşan, şiirli bir dinletiyi gerçekleştirdik Bornova’da bulunan, “İzmir Edebiyat Müze Kütüphanesi” salonunda…

Bu özel günde KSŞ Kurucu Onursal Başkanı Özen Gülay ATACAN ile şair dostlarımız  Ömer ERHALİM, Hava Avcı KÖSEOĞLU ile Şerife APAYDIN’ın yer aldığı; benim de Şerif KUTLUDAĞ olarak yürütücülüğünü yaptığım şiirli dinletinin en güzel yanı bizi dinlemeye gelen öğrencilerin Bornova MTL öğrencilerinin oluşuydu. Elbette dinleyenlerimiz arasında edebiyat öğretmenleri ile İzmirli şâir dostlarımız Aynur Özdelibaş ile Elif Fulya Monetha  hanımefendi ve çok değerli dinleyici konuklarımız vardı.

Böyle bir güzelliğin yaşanmasına vesile olan “İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Müdürü”  sayın Veli CANER beyefendi ile “İzmir Edebiyat Müze Kütüphane” sorumlusu sayın Yılmaz BARAN beyefendiye ve personeline teşekkürü bir borç biliyoruz.

SON SÖZLER ÜÇ GÜZEL İNSANDAN OLSUN:

YUNUS EMRE’DEN:

“Ben gelmedim davi için; benim işim sevi için

Dostun evi gönüllerdir; gönüller yapmaya geldim.”

……..

“Gönül Çalab’ın tahtı: Çalap gönüle baktı

İki cihan bedbahtı; kim gönül yıkar ise.”

HACI BEKTAŞ VELİ’DEN:

“İncinsen de incitme”

“İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.”

“Eline, diline, beline hakim ol.”

“Aşına, eşine, işine sahip ol.”

Dili, dini, rengi, ne olursa olsun; iyiler, iyidir…”

AHİ EVRAN’DAN:

AHİLİK NEDİR?

Gözü, gönlü ve kalbi tok olmaktır.

Alçak gönüllü olmak; büyüklük ve gururdan kaçınmaktır.

Mutlaka bir meslek sahibi olmak; geçimini el emeği, alın teri ve helalinden kazanmaktır.

El emeğini, çalışmayı kutsal bir yaşama ilkesi haline getirmektir.

İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmaktır.

İnsanı ve hayatı güzelleştirmeyi hayatlarının değişmez ilkesi haline getirerek yaşayıp geçmiş olan bütün güzel insaları saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyoruz…

Sevgilerimizle…