Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinden gelen acı haber, yalnızca ormanları değil, yüreklerimizi de kavurdu. Bir orman yangınından fazlasıydı bu: 10 can gitti. Beşi orman işçisi, beşi AKUT gönüllüsü… Her biri, bu toprağa nefes olmak isterken, son nefeslerini yine bu topraklarda verdiler.

Kiminin evde bekleyen çocuğu vardı, kiminin gerçekleştiremediği hayalleri... Ama hepsinin ortak bir gayesi vardı: Yeşil vatanı savunmak.

Yangınla mücadele sadece suyla değil, yürekle olur. Ama bu yürekleri bu kadar kolay kaybetmemeliydik. Her yaz aynı acıyı yaşamak kaderimiz olmamalı.

GÖNÜLLÜLÜK YETMEZ, LİYAKAT GEREKİR

Gönüllülük yüce bir duygudur, ancak tek başına yeterli değildir. Orman yangınları profesyonel bir ekip çalışması gerektirir. Liyakatsiz atamalarla, eğitimsiz personelle, yetersiz ekipmanla bu mücadele kazanılamaz. Her yıl yüzlerce hektar orman, binlerce can ve artık insanlarımızı da kaybediyoruz.

SORUMLULUK SADECE DEVLETİN DEĞİL

Bu felaketlerde yalnızca devletin değil, toplumun da sorumluluğu var. Vatandaş olarak hepimiz dikkatli olmalıyız. Bir cam şişe, bir sigara izmariti… Küçük gibi görünen ihmaller, binlerce dönüm ormanı yok edebilir. Herkes bu bilinçle hareket etmeli.

ORMANLAR BELLEĞİMİZDİR

Ormanlar sadece ağaç değil; bu toprakların belleği, suyun kaynağı, nefesin ta kendisidir. Artık o ormanların gölgesinde 10 kahramanın hatırası var. O kahramanların isimlerini sadece anma törenlerinde değil, yeni politikaların ve bilinçli adımların temelinde yaşatmalıyız.

İHMAL, KIVILCIMDAN DAHA YAKICIDIR

Bazen bir ormanı kıvılcım yakar, bazen bir toplumu ihmaller... Bugün Seyitgazi’de yanan sadece orman değil; insanlığımız, vicdanımız ve sorumluluğumuz da küllere karıştı.

SON SÖZÜMÜZ: MİNNET

Mekânınız cennet olsun kahramanlar.
Siz bu toprağın sessiz şehitlerisiniz.
Ve yüreklerimizde bıraktığınız iz, asla silinmeyecek.

Bu yazı kaleme alındığı sırada, Aydın’ın Efeler ve Nazilli ilçelerinde zirai alanlarda yangınlar devam ediyordu. Allah, ateşle mücadele eden kahramanlarımızın yardımcısı olsun.

Sevgiyle kalın...