Ölmeden önce gördüm ya!

Değerli okurlar yukardaki başlıkta okuduğunuz “Ölmeden önce gördüm ya” sözü Sayın Zülfü Livaneli’ye ait.

Sayın Livaneli ülkemin yetiştirdiği çok önemli ender bir sanatçılarımızdan biri. O yaşamı boyunca dik duran düşüncelerinden hiçbir zaman taviz vermeyen ulu bir çınar.

Sayın Livaneli 1994 yılında yapılan seçim için şöyle diyor:

Evet, İstanbul seçim sonuçları günlerce netleşemedi. İl Seçim Kurulu’na itirazlar yapıldı. Buna rağmen o dönemde pek kimsenin tanımadığı Erdoğan’a alelacele mazbatası verildi. İl Seçim Kurulu, yapılan inceleme sonucu seçimde hile yapıldığına karar verdi. Ama sonra hukuk tarihine geçen yanlış bir hüküm açıkladı:

“Tespit edilebilen sahte oylar sonucu değiştirmeye yetmemektedir.”

Ya tespit edemediklerin, demedi kimse. Bu saçma karar yüzünden ve yanlışlık başlangıçta engellenemediği için sorunlar büyüdü, büyüdü ve bugün, açık zaferine rağmen Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını vermeme noktasına kadar geldi.

Bunları, niye belediye başkanı olmadım, diyerek kendi adıma üzüntüyle yazdığımı sanmasın kimse. Zaten oldubittiye getirilerek ‘’zoraki aday’’ yapıldığım için romanıma, müziğime dönmek benim için çok daha iyi oldu. Ben bu ülkenin, daha sonra tanıdığım politik mezbahasına dayanacak insan değilim. Siyasi lider dediğin Ekrem İmamoğlu kardeşim gibi olur ve Türkiye’nin karanlık yüzünü bilerek ona göre önlemlerini alır, oylarını çaldırmaz.

Değerli okurlar yine yukardaki görüş ve yazılımlar Sayın Livaneli’nin tespitleri.

***

Yine önemli köşe yazarlarımızdan FETHİ AKAR 20 NİSAN 2019 – Tarihli yazısında diyor ki:

Sayın Erdoğan’a Kardeşim diyebilmem için

Siyasi ortağıyla birlikte

31 Mart Yerel Seçimleri öncesi

Millete ve siyasi rakiplerine detaylarına

Girmeyeceğim, demediğini bırakmayan

AKP Genel Başkanı Erdoğan şimdi kalkmış

Seçim tartışmalarının geride bırakılmasını,

Başta ekonomi ve güvenlik olmak üzere

Asıl maddelere odaklanılması çağrısı yapıyor.

Bir de diyor ki;

“Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde,

Siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak,

82 milyon hep birlikte Türkiye İttifakı olarak

Hareket etmeliyiz.”

İnanın öyle duygulandım,

Öyle duygulandım ki sormayın…

***

Kim ne düşünür bilemem.

Ama benim düşüncem şu;

“Öyle yağma yok”

O iş öyle kolay değil.

Milyonlarca insan AKP Genel Başkanı’nın

17 senedir söylemleri yüzünden

Birbirine neredeyse düşman oldu.

Nice babaların evlatlarıyla,

Nice dostların dostlarıyla araları bozuldu.

Huzurla birlikte,

Nice yuvalar bozuldu.

Büyü bozulunca,

Millet hayatın gerçeklerini görünce,

Boş sözlerin karın doyurmadığının

Farkına vardı ve AKP’ye sandık tokadı attı.

Hal böyle olunca da

AKP Genel Başkanı:

“Kızgın demiri soğutalım.” Diyor.

 

Yukarda ki görüşler değerli yazar Fethi Akar’ın 20 Nisan 2019 tarihli yazısı.

Sayın yazarın yazısına sonuna kadar katılıyorum ama ülkenin menfatına olan dostlukların kurulması ülkemin birliği ve bütünlüğü bakımından kucaklaşmamız gerekiyor.

Halkımızın yüzde sekseni hayat pahalılığından inim inim inlerken.

Adalet ve hukukun tökezlediği bir durumda kucaklaşırsak, Birbirimize elimizi uzatrsak daha iyi olmaz mı?

İstanbul seçimleri ülkemiz ve halkımız için bir umut ışığı olmuştur.

Bu seçimlerin galibi İstanbul il başkanı Canan Hanım ve yönetimi başta olmak üzere CHP milletvekillerinin gece gündüz çalışmaları ve oylar sahip çıkmaları bu başarıyı getirmiştir.

Seçimden önce bir arkadaşımla bahse girdim. Arkadaş Sayın Mustafa Savaş kazanacak, ben de yok Özlem hanım kazanacak diye iddiaya girdik.

Özlem Hanımın kazanmasından sonra bana telefon etti. “Sen kazandın ben bedelini ödeyeceğim” dedi.

Arkadaşıma, ne sen bahsi kaybettin ne de ben, kazandım kazanan Aydın halkı oldu dedim.

Bu yazıyı yazarken Ankara Çubuk ilçesinde bir şehit cenazesine katılan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yobaz ve faşistler tarafından saldırıya uğradı. Anlamadığım bir konu Sayın Kılıçdaroğlu’na Artvin’de PKK saldırdı. Şimdide bu yobaz sürüsü saldırıyor.

Buradan soralım kızgın demiri nasıl soğumaya bırakacağız. Bu saldırıları yapanların eli nasıl sıkılacak.

Üstelik bir şehit cenazesinde utanç verici bir durum. Ülkemin demokrasine ve huzuruna atılmış bir yumruk.

İşte ülkenin getirildiği durum bu.

Sayın Livaneli’nin dediği gibi ben de son yaşımda ölmeden gördüm ya.

Dedim ama Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan yobaz saldırı beni son derece üzdü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.