24 Ocak Kararları

1950 Yılından itibaren ithalata dayalı üretim yapılmaya başlandı. Ödemeler dengesi bozuldu. Döviz sıkıntısı baş göstermeye başladı. Dışardan borç alınmaya başlandı. Borçları ödemede sıkıntı baş gösterdi. 1980 yılına geldik. Türkiye borcunu ödeyemez hale geldi. Böylece ekonomi durmaya başladı. Üretim yapılamaz hale geldi.

İMF devreye girdi ihracatın artırılması için Türkiye’ye bir model teklif etti ve uygulanmasını istedi. Buna göre serbest piyasa ekonomisine geçilmeli, serbest kur uygulamaya başlanmalı, ithalat teşvik edilmeli, ücretler kısıtlamalı, faizler serbest bırakılmalı yabancı sermaye teşvik edilmeli, devletin ekonomideki payı azaltılmalı, tarım ürünlerine destek kaldırılmalı, bu alanda üretim sınırlandırılmalı bazı alanlarda sübvansiyonlar kaldırılmalı, dış ticaret serbest bırakılmalı, kar transferi kolaylaştırılmalıdır. Ayrıca ihracatta vergi iadesi uygulanmalı ve gümrük muafiyeti sistemi uygulanmaya başlanmalıydı. Müteahhitlere yurt dışındaki işlemlerinde kolaylıklar getirilmelidir.

Bu tavsiyeler sömürünün ülkemizden istedikleri uygulamalardı. Bu tavsiyelerin uygulanması için başbakan Süleyman Demirel ve o zaman İşveren Sendikası Başkanı Turgut Özal görevlendirildi. Bu sırada alınan kararlara 24 Ocak kararları denmektedir.

Hemen uygulamaya geçildi. önce yüzde 49 devalüasyon yapıldı. Petrol ürünlerine, demir çelik ürünlerine kömüre, çimentoya, kağıda çok yüksek zamlar yapıldı.

Ücretlerin düşürülmesi, tarım ürünlerinin fiyatlarının sınırlandırılması, her şeye zam yapılması gerekiyordu. İşçi sendikaları hemen baskı altına alınmaya başlandı. Etkisiz yapılmaya başlandı. Çünkü oluşacak başkaldırmalar ancak bu yolla bastırılabilecekti. Ülkede karışıklıklar çıkmaması ve halkın isyan etmemesi için 12 Eylül 1980 tarihinde bir ihtilal yapıldı. Silahlı kuvvetler yönetime el koydu. Binlerce insan hapislere alındı. İdamlar oldu.

İhtilalden sonra 24 Ocak kararları uygulanmaya başladı. Halk sindirilmişti. Özelleştirmeler başladı. Neo liberal ekonomi politikalar uygulanmaya başlandı. Devlet ekonomiden çekilmeye başlandı. Toplumun ortak malları ve doğa hunharca yağmalanmaya başlandı. Toplum kaynakları büyük sermaye guruplarının eline geçmeye başladı. Rantçılık ortaya çıktı. Faiz oranları serbest bırakıldı ve reel faiz hesaplamasına geçildi. O dönem Bağbank, bazı bankalar ile bankerler battı. İnsan hakları kaldırılmaya başlandı. Toplum her kesimiyle tek tip oluşturulmaya çalışıldı.. Her türlü sendikal ve politik istekler bastırılmaya başlandı. Üniversitelerin başına Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) getirildi. Özerklikleri kaldırıldı. İşçi hakları kaldırıldı. Çalışma hayatına taşeronluk sistemi getirildi. Çalışanların güvencesi ortadan kaldırıldı. Ücretleri işverenlerin isteklerine göre belirlenmeye başladı. İşçi ve memur kesimi adeta yoksulluğa itildi. Refah seviyeleri düşürüldü.

İhtilali yapan Kenan Evren, “Eğer ihtilal yapmasaydık, 24 Ocak kararları bu kadar kolay uygulanamayacaktı” bile dedi. Böylece Demirel ve Özal ikilisi İMF ve Dünya Bankasının sömürgeci tavsiyeleri ile ülkede yabancı sermayeye geçit verdiler. Borçlanmaya devamlılık sağladılar. Türk ekonomisini ithalata bağımlı bir hale getirdiler. İthal ikamesi uygulamasından vazgeçildi. Sıcak paraya bağımlılık yaratıldı. Kamuda özelleştirmeler başlayınca üretim düştü. Gelen yabancı sermaye de genellikle gıda sanayinde yoğunlaştı. İnsanlarımız tüketen birey olmaya başladı. Tüketim toplumu olmaya başladık. Rantçılık artmaya başladı. Çalışmak yerine kısa sürede köşe dönücülük işleri saygı görmeye başladı. Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz denildi. Yapılan bu uygulamalarla emek değersizleşti ve ücretler düştü. Zarar etmeye başlayan sermaye kesimi devlet kaynaklarıyla desteklenmeye başlandı. Gelir adaletsizliği artmaya başladı. Ülke giderek İMF ve Dünya Bankasının egemenliğine geçmeye başladı. Oysa bizim tam bağımsız olmamız lazımdır. Sanayimiz, eğitimimiz ve ekonomimiz dışa muhtaç olmadan faaliyet göstermeli ve Atatürk'ün dediği gibi her alanda bağımsız olmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.