Şerif KUTLUDAĞ

Şerif KUTLUDAĞ

Aynı dili ve aynı duyguları paylaşanlara selâm olsun

Aralık ayının yılın son ayı oluşundan mıdır nedir. Bu ay edebiyat dünyamızdan dünyamıza vedâ edenler de çoktu, kutlanacak günler de çoğaldı…

Bugün 17 Aralık 2025. Hz. Mevlânâ’nın Hak’ka yürüdüğü, kendi ifadesiyle “Şeb-i Arus”un/Düğün Gecesi”nin: 1273’ün 752. Yıl dönümü…

16 Aralık 2025 tarihli AA-Anadolu Ajansı, hepimizi mutlu eden 15 Aralık’ın uluslararası toplum tarafından UNESCO aracılığıyla ”Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak kabul edildiği haberini veriyordu.

Bu iki olayı neden birlikte verdim derseniz açıklayayım efendim:

Hz. Mevlânâ’ya atfedilen bir söz vardır: “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır!..” diyen…

Burada sanki aynı dili konuşanlar anlaşamazmış gibi bir anlam karşılıyor bizi: Aynı dili konuşanlar arasında anlaşanlar da olur elbette, anlaşamayanlar da olur: Ör: En son ABD seçimleri sürecini Donalt Trump ile Elon Musk birlikte yürütmüşlerdi. Seçimleri kazanınca D. Trump, E. Musk’ı en yakın çalışma arkadaşı/danışman olarak da görevlendirmişti. Fakat her ikisi de İzngilizce konuşmalarına rağmen sonuçta anlaşamadılar ve ayrıldılar…Aynı dili konuşan ülkelerdeki bireysel kavgalar, anlaşmazlıklar, boşanmalar ve mahkemelere intikal eden sayısız dâvâ konusu aynı dili konuşanların da anlaşamadığının açık bir göstergesi. Bu gerçeği bir yere koyalım…

Konuya yukarıdan ve dünya dil aileleri konumundan baktığımızda bu sefer bireysel konular bir yana bırakılarak doğruda milletleri hem var eden hem de temsil eden dil varlığına saygı bazında yaklaşılıyor…

İşte 15 Aralık’ın uluslararası toplum tarafından UNESCO aracılığıyla ”Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak kabul edildiği haberi bunun için çok değerli ve çok önemli. Çünkü “Dünya Türk Dili Ailesi” söylemi bir üst çatı kimliği ile Türkçenin dünya genelinde konuşulan farklı lehçelerini de içine alan bir güzelliğin UNESCO tarafından resmen kabulünün ifadesidir.

Bu kabulle birlikte dünyada Türkçe konuşan 400 milyona yakın insana duyulan saygı resmileştirilmiş oluyor değerli okurlarım.

Hani 1917 Ekim Devrimi ile birlikte SSCB yapısı içinde yer alan Türkçe konuşan kardeşlerimize sanki ayrı milletlerdenmiş gibi Kazak dendi, Kırgız, Özbek, Türkmen, Azerî dendi!.. İsimlerine de birer -ce eklenerek onların her birisine ayrı bir millet şuuru verilmeye çalışıldı. Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’a Sincan dendi Uygur Türklerine de kimliklerini unutmaları için çeşitli baskı ve işkenceler uygulandı…

16 Aralık 2025 Salı günkü Hürriyet Gazetesinde Doğan Hızlan, “Bakü Türkoloji Kurultayı’nın 100’üncü yılı” başlıklı yazısıyla yine Dünya Türk Dili Ailesini ilgilendiren bir konuyu taşımıştı köşesine:

26 Şubat -6 Mart 1926 tarihlerinde başta Sovyetler Birliği’nden olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden tanınmış Türkologlar ilk kez böylesine büyük bir toplantıda bir araya gelerek Türk dili, edebiyatı, tarihi, sanatı üzerine bildiriler sunmuşlar; alfabe ve yazım kuralları, ortak edebi dil, ortak edebiyat tarihi konularında önemli kararlar almışlardı. Türkiye’den de Kurultay’a Prof. Köprülüzade Fuat ile Prof. Dr. Hüseyinzade Ali beyler resmi görevli olarak katılmışlardı. Köprülüzade Kurultay Başkanlık Divanı’nda yer almış, Hüseyinzade de Kurultay Şeref Üyeliği’ne seçilmişti.

Açılışında Lenin için saygı duruşu yapılan Kurultay’ın aldığı en önemli karar, Türk dünyasında ortak bir Latin alfabesine geçilmesi idi. Osmanlı Devleti’nde ve Azerbaycan’da 1850’li yıllardan itibaren başlayan alfabe tartışmaları Bakü’deki bu Kurultay’da da gündemdeydi. Dokuz gün süren hararetli tartışmalardan sonra Türk dünyasında Latin alfabesine geçilmesi oyçokluğu ile kabul edildi. 6 Haziran 1927 tarihinde de Birleştirilmiş Yeni Türk Elifbası adı verilen alfabedeki harfler belirlenerek bu alfabe Türk dünyasında kullanılmaya başlandı. Bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyeti de 3 Kasım 1928 tarihinde Latin alfabesine geçti.

Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, kaynaklara ve belgelere dayalı olarak yüz soruda Birinci Türkoloji Kurultayı ile ilgili bilinmeyenleri aydınlatıyor. “100. Yılında 100 Soruda Birinci Türkoloji Kurultayı” adlı kitapta Kurultay’ın adından başlayarak düzenleyicileri, oturumları, etkinlikleri, sergileri, hangi alfabelerin gündeme getirildiğini, alfabe tartışmalarında kimlerin hangi görüşleri ileri sürdüğünü ortaya koyuyor. “““ (Erkmen Yayıncılık)

Yeniden “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır!..” sözüne gelirsek Mevlânâ’nın…

“Bigâne megrit merâ ezin-guyem,

Aslım Türk est eger ki hindigûyem”

(Yabancı bellemeyin beni, ben de bu ildenim,

(Her ne kadar Farsça söylesem de

(ASLIM TÜRK’TÜR BENİM”)

100. Yılını yaşamış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak bugünün şartlarında değil de 800 yüz yıl önce yaşamış olan Mevlânâ’ya, o günün şartları içerisinde bakmamız gerekiyor diye düşünüyorum değerli okurlarım…

Hz. Mevlânâ Farsçanın hakim olduğu Belh’te dünyaya gelir devamında âlim bir babanın çocuğu olarak yetiştirilir. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Anadolu’ya geldiklerinde Mevlânâ 21 yaşındadır. Anadolu’da Oğuz Türkçesi henüz yazı dili olgunluğuna ulaşmadığı için Edebiyat Dili ve Resmî yazışma dili Farsça ve Arapça olarak hayat bulmuştur.

Halk Ozanları ile Hacı Bektaş Veli Ocağından yetişenlerle Yunus Emre misali dervişlerimizin katıksız bir Türkçe kullandıkları bir dönemde gönül isterdi ki Mevlânâ da şiirlerini keşke Türkçe söyleseydi: Söyleyebilseydi!..

Fakat sonuçta Yunuslar olsun. Mevlânâ olsun ayrı dillerde de olsa “… aynı duyguları…” işledikleri için şiirlerinde, insanlık bazında gönüllerde sağlam bir yer edinmişlerdir….

Yarın 18 Aralık 2025… KSŞ-Karşıyaka Sevgi Şairleri olarak biz de, İzmir ATATÜRK İl Halk Kütüphanesi’nde, Saat 14.30’da Hz. Mevlânâ’nın Hakka yürüyüşünün 752. Yıldönümünde Hz. Mevlânâ’yı anacağız…

Bu yazıyı okuyanlar da doğrudan davet edilmiş olurlar etkinliğimize… Bekleriz efendim…

KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.