Onur Yasin Tunç

Onur Yasin Tunç

Benden Farklı Düşünemezsin!

İnsan sadece et ve kemikten ibaret değildir. Yani sadece dış dünyaya görünen kısım insanı oluşturmaz. İnsanı insan yapan, aslında diğer insanlardan ayıran şey kişinin duyguları, düşünceleri, hissettikleri yani kimliğidir. Kişi, düşündükleri ve de görüşleriyle toplum içerisinde bir kimlik kazanabilir, bir yer edinebilir.

Bizim ülkemiz siyasi görüş itibariyle birbirinden ince çizgilerle ayrılabilen insanlara sahip bir ülkedir. 2013 yılı itibariyle de 73 adet siyasi parti bulunmaktadır. Aslında bu kadar farklı düşünebilen insanların bulunduğu bir ülke o kadar da kötü bir şey olmasa gerek. Bu bile aslında ülke vatandaşlarının düşünebildiklerini, kendilerini tam olarak yansıtmak istediklerini, ihtiyaçları ya da taleplerini anlatmak istediklerinin bir göstergesidir. Her ne kadar farklı düşünebilmek insanoğlunun doğası gereği olsa da, biz toplum olarak bizden farklı düşünebilen insanlara pek de tahammül edemiyoruz. Bizden farklı düşünen herkesin bizim düşündüğümüz gibi düşünmesini istiyoruz. Kişiyi bizle aynı düşünceye sahip olmakla zorluyoruz, olmayınca da bizim gibi düşünmeyen bir insanı ağır hakaretlerle bile suçlayabiliyoruz. Örneğin, birçok kez şahit olmuşsunuzdur çevrenizde ya da kendinizde. Memleket meselelerine farklı pencereden bakan iki kişinin konuşmalarının tartışmaya, tartışmanın kavgaya dönüştüğüne.

Bu durum bizim ülkemizde böyledir. Örneğin fakülte yıllarımda benim birbirinden farklı düşünen, hatta tam zıt kutupta olan nice arkadaşım vardı. Ne yalan söyleyeyim birbirlerini pek de sevmezlerdi. Hatta zaman zaman bu sevgisizlikleri fiziksel şiddet boyutunda da yaşanabilmekteydi. Önemli olan aslında farklı siyasi düşüncelere sahip olmak değildi. Önemli olan insan olabilmekti. Yaşlı ve de yalnız bir adamın çaresizliğine duyarsız kalabiliyorsan, ya da sokak ortasında can çekişen bir hayvanın uğultularına kulaklarını tıkayabiliyorsan, seni yıllarca belirli bir refah seviyesine, mutluluğa, huzura sahip olabilmen için, senin için gecesini gündüzüne katmış ailene vefasızlık yapabiliyorsan, gücünün yettiği bir başka insana yüreğinde en ufak bir acı hissetmeden şiddet gösterebiliyorsan istediğin düşünce yapısına sahip olabilirsin ama insanlıktan nasibini aldığın pek de söylenemez.

Bakış açıları, siyasi görüşler, iyilik ya da kötülük gibi kavramları insan zamanla, hayat tecrübeleriyle edinebilir. Ama insanlık dediğimiz bu manevi güç, bizimle birlikte var olan bir şeydir. Yaşadıklarımızla kazanmayız onu. Zaten içimizde vardır ve yaşadıkça üstüne daha iyi meziyetler yükleriz insanlığımızın. Önemli olan her şeyden önce insan olduğumuzu hatırlamak ve karşımızdakine sadece insan olduğu için değer vermektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.