Büyük Menderes Platformu Başkanından...

Aydınlı hemşerilerimizin dışarıda kopukluk yaşadıklarından söz edilir. Ama Ankara’da çalışan yaşayan görev yapan hemşerilerimizden bir gurup amiyane tabirle laga luga yapmak yerine Aydınımız için ne yapabiliriz diye düşünmüşler ve “Büyük Menderes Platformu” oluşturarak Aydınımız için, can damarımız ırmağımız için kafa yormuşlar ve Platformun Başkanlığını geçtiğimiz hafta Sayın İbrahim Ayvazoğlu üstlenmiştir. Kendisine kulak verelim…

“İlk olarak 2000’li yılların başından beri Ankara’da yaşayan ama Aydın’da doğup büyümüş Aydın’ımızın ekmeğini yemiş suyunu içmiş ve Aydın’ımıza vefa borcu olan arkadaşlar olarak toplantılar yapmaya başladık. Arkadaşlarımızın her biri kendi iş alanlarında yetkin, bilgili ve de etkili konumda olan arkadaşlarımızdı. Önemli olan bu birlikteliği sağlayabilmekti. Bir sivil toplum örgütü olabilmekti. Grup olarak periyodik toplantılar yaparak arkadaşlarımızı kendi alanları ile ilgili konularda grubumuzun diğer üyelerini bilgilendirecek ortamları oluşturduk. Ekonomik, Politik, sosyo kültürel konulardan tutun da ticari, sanayi ekonomik kalkınma modelleri, sermaye piyasası, ithalat- ihracat, rekabet ulaştırma ve yerel kalkınma modelleri konularına ve de kültürel ve doğal kaynaklarımızın korunması konularında bile tabir yerinde ise kafa yormaya ve sözler söyleyebilmeye başladık. Gün geldi bu ortamlar bize dar gelmeye başladı ve sözümüzü lafımızı ve de eylemimizi ortaya koyabilmek için Platform olmamız gerektiğine inandık. Ancak platformumuzu Aydın ile sınırlamamız doğru olmazdı Türkiye’nin yaklaşık yüzde beşini oluşturan Büyük Menderes Havzasını yok sayamazdık. Adından da anlaşılacağı gibi Büyük Menderes Nehrinin Afyon Su çıkandan çıkıp kat ettiği 543 Kilometrelik yol boyunca geçtiği bir havzayı yani Aydın Uşak Denizli Afyon illerini de içine alacak bir oluşum olma noktasına geldik. Nitekim Adımız Büyük Menderes Platformu oldu.

Sayın Başkan, Büyük Menderes ile ilgili taşma ve kirlilik sorunları asıl önemli olan değil midir?

ayvazoglu.jpgŞüphesiz… Bizi buralara taşıyan en önemli olay neydi? Büyük Menderes nehrinin sözde ıslah edilmeye çalışılması daha doğrusu su’ya karşı yapılan bir savaşımın ortaya çıkaracağı ve de çıkardığı olumsuzluklar dengesizlikler tahribatlardı. Havzamızdaki her su baskınında feryatlar yükseldi.” Menderes ıslah edilsin, dereler ıslah edilsin” dendi ve de bu isteklere karşılık olarak yanıt Büyük Menderes Nehrine sedde vurmak oldu. Bunun için milyonlar harcandı, canlar verildi. Peki, bütün bu seddeler yapıldı Menderes doğal akışı değiştirildi milyonlarca yılda oluşan Ekolojisi değiştirildi. Önlendi mi taşkınlar?

Yağmur yağdı, Menderes taştı. Bir sene Söke Bağarası ovası göl oldu bir başka sene Atça ovası Yenipazar ovası bir başka sene Koçarlı Ovası göl oldu. Denizli’de taşkın koyunları önüne kattı, götürdü. Sedde yapılmış olan yerlerde de 3-4 yerde seddeler patladı ovaları su bastı. Olan çiftçinin ürününe oldu. Menderes Nehri Menderes olmaktan çıkarıldı. Kirlilik bir yandan Bilinçsiz taşkın yönetimi bir yandan el birliği ile Menderes’i yedik bitirdik.

Kimse şu soruyu sormadı kendisine; Acaba biz Menderes’e yeterli yer vermiyor muyuz? Büyük Menderese gereken saygı ve ilgiyi gösteriyor muyuz?
Acaba Menderesi adı üstünde kıvrımlarıyla baş başa bırakıp ona taşkın alanları bıraktık mı? Bırakın taşsın taşsın da Alüvyonlarını bıraksın. Alüvyon bıraktığı yerlerde nehir doğal olarak yükselsin çekileceği zaman ise doğal ortamında bırakıp seddeleri aşma konusunda set olmayıp geri çekilsin dedik mi?  Bu havzada yaşayan insanlar olarak bu nehrin ekmeğini yemiş suyunu içmiş insanlar olarak Batı Anadolu’nun en büyük nehrine geçerken bir baktınız mı? Her iki tarafı duvarlarla çevrilmiş, iki sedde arasına kıstırılmış, son santimine kadar tarlaların tehdidi altında, zavallı Büyük Menderes’imizi bir görmediniz mi?
Böyle büyük, böylesine güçlü ve kadim bir nehir, böyle cendereye sokulmaya çalışılırsa ne olur hiç düşünmediniz mi?
Yanlış yapılanlar yok mu?
Acaba bir şeyleri yanlış mı yapıyoruz dediniz mi? Demedik. Artık bunu anlayalım ıslah ile olmuyor! Dereleri ıslah edeceğiz diye kanal haline getirince suyun debisini ve gücünü artırıp taşkına yol açıyorsunuz. Büyük Menderes Nehrini daraltıp sedde çekince su aşağı ovalarda büyük bir güçle patlıyor… Bunu anlamak için mühendis olmaya gerek yok… Biraz mantık…
Bu haftaki son sözlerinizi alıyoruz Sayın Başkan.

ibrahim-ayvazoglu.jpgArtık Büyük Menderes’in hakkını teslim etme ve hakkını verme zamanı gelmedi mi? Hem kirlilik için, hem yer altı suları için, hem de doğa için artık nehre daha fazla yer vermemiz gerekiyor. Biraz daha göl, biraz daha sulak alan, biraz daha anlayış göstermemiz gerekiyor. Artık Büyük Menderes’in doğal taşkın yatağını işgal etmekten vazgeçmeli ve geri çekilmeliyiz. Bu arada Büyük Menderes geri gelir mi onu bilemem. Dilerim ki geri gelir.
Büyük Menderes bizden önce de buradaydı, antik devletler ona Meandros adını vermeden önce de buradaydı. Biz pamuğu, darıyı, domatesi öğrenmeden önce de o buradaydı. Büyük Menderes’e biraz daha saygı göstermenin zamanı gelmedi mi? Büyük Menderes’in çilesi bitmelidir ve özetle diyorum ki;

 ”Su ile savaşma Su’yuna git”
Sayın Başkan duygusal konuşmalarınıza teşekkürler! Asıl Büyük Menderesimizin kirlilik sorununu da görüşmek üzere, başarılar dileklerimizle!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum