Aziz ve Böyük Türk Milletim.

Ta ilk çaglardan beri Doguda devlet kavrami çok tuhaf bir menada anlaşilmişdir.

Devlet hökümetle karişdirilmişdir. İkisi guya ayni menani daşiyir kimi kabul edilmişdir. Heleki Türklerde bu zehniytet daha ireli götürülmüşdür.

Türkler devleti hükümetle karişdirmakla kalmamişlar, kurduklari hükümetleri, devletleri bir şehsin adina , bir ailenin , bir sülalenin adina göre adlandirmişlar.

Min yillerden beri deyişik türk kabilelerinin kurduklaru bir çok devletler her zaman sülale adlarini almişdir.

Qazneniler, Selçuklular, Harezmşahlar , Osmanlilar, Sefeviler, Afşarlar ve bu şoklari bu hüsüsda yer alir.

Halbu ki, bu üç kavram yani Hükümet, Sülale ve Devlet arasinda ister dişdan, isterse içden , ister maddi ve menevi pek açik farkler vardir.

Fakat şerq bunlari karişdirmiş, her sülaleni ayri bir devlet saymiş ve her yeni gelen kendinden önce gelenleri yabançi saymiş.

Alti yüz hanelik bir aşiretden dünyani feth eden bir devlet çikarmak, cihanda görülmemiş bir möcüzedir.

Bu devleti kuran önce Asiyadan şimdiki Azerbaycana gelen Selcuklu namini daşiyan ve Azerbaycandan da Anadoluya feth yolunu açib Osmanli devletini kuran millyonlarca Türk milletidir.

İngiltere sülaleni 4 kere deyişmişdir, son sülalenin zamaninda İngiltere dünyanin iki kütbüne ( qütbüne) dayandi. Feket hiç bir zaman, hiç bir tarihçi İngiltereni bir sülale adina baglamadi, ne de adlandirmadi. Bunun kimi Fransa sülalerini bir neçe kere deyişdirdi . Napoleon bütün Avraopani istila etdi amma Fransa ne Napoleon ismini aldi, ne de Fransiz devlet kuruluşu ona baglandi.

Devlette tek yaşayan ve asasli olan, devleti kuran doguran millettir. Bundan dolayi devletin tek tabii adi o milletin adini daşiyar.

Avropalilar bir devletin bir sülale adiyla adlandirilmasini zihinlerinde kabul etmemişler ve Osmanlini her zaman Türkiye diye adlandirmişlar.

Devlet- sahesiyle, sinirlariyla, sinirlari içinde yaşiyan halkila, milletin siyasi ve ictimai , iktisadi teşkilatinin hepsinin deyildiyi haldir.

Hökümet - yalniz o teşkilatin bir kismini ve sülale iyse pek sinirli parçasini ifade edir.

Bir Devlet bagimsizligini kayb ( ititmedikce) etmedikce vardir.

Devlet sülalesiz yaşiya bilir. Nasil ki, bu gün dünyanin bir çok kismi Cumhuriyyet üsülu iyle yaşayir.

Hükümete gelince o, zaten mahiyyeti etibariyle deyişik bir şeydir ve her zaman bir şekil ala bilir.

Buna göre bir devleti bir sülale adiyla adlandirmak ve ya bir sülaleye baglamak , agilsizik ve cahillikdir ve buda devletin yikilmasina getirib çikarir, sülale yikilinca ve ya çökdükde devletinde yikilmasi kaçilmazdir. Buna örnek yüzlerle getire bilerem.

Halbu ki, devleti kuran, asas toplum olan kurucu millet devam eder, yaşiyar ve devleti davam etdirmek için bir Liderin arkasinca koşar ve dahada layaketli , istedadli devlet adamlariyla yeni devletin temellerini atar.

Gerçek bundan ibaretdir ve devlet özünü kurmuş milletin adini , namini daşiyarak , milletin davami ile kendininde davamini anlamak gerekiyle yoluna davam eder.

Milli tarihin kesildiyi, milli birliyin pozuldugu, devlette bir çeşid hetta düşmen olan milletlerden devlet idare etme sistemine sokub da, devletin asas kurucu ünsürü olan milletin aşagilanmasi ve hiçe sayilmasi, elmi, bilikli , devletçi insanlarini devletten uzak tutmasi, hemin Devlette hükümetin zamani çatdikda yok olmasi ve ya çökerek yabançilara teslim edilmesine getirib çikarir.

Sülaleni Devlet sayan milletlerde , sülale çökmesiyle devlette bitmiş olur. Artik o devletin bir daha dirilmesi mümkün olmur.

Çeşitli milletlerden olan devlet, o devlette çalişan devlet adamlarinin en önde gelen görevi o, milletlerin kalbini bir birine sevdirmek ve yakinlaşdirmakdir. Onlarin kaynaşmasini saklamakdir.

Asil DEVLET MESELESİ - HALKİN HİSSLERİNDE , EMELLERİNDE VE İSTEKLERİNDE BİRLİK MEYDANA GETİRMEKDİR.

Osmanli devlet adamlarinin asas yanlişliklarindan, hatalardan biri - devletin kurucu ünsürüne devlette özel bir yer vermemeyi iydi.

Bir çok milletlerden oluşan devletlerede iki çeşid kuvve meydana gelir.

1. Merkeze yönelen.
2. Merkezden kaçan.

1. Merkeze yönelen ünsür Türkdür.
2. Merkezden kaçanlarda digerleridir.

Türklerin kurdugu devletlerde hökümet her zaman Türk toplumunu kuvettlendirmeye çalişmalidir. Türk milletinin fenni, elmi, ekonomi üstünlüyünü saklamalidir.

Çünki devlet her zaman üstünlüyünü ve küvvetini bundan alir. Devlet zor zamaninda her zamanlar oldugu kimi , merkeze yönelen Türk milletinden destek alacak.

Zaten Türk devletçi ve merkeze yönelmiş oldugundan, devletin esasini temelini teşkil edirdi ve devleti zor durumlara sokacak hadiselerden çekinmişdir. Bu gün de bile her şey göz kabagindadir.

Devletin tek hükümdardan ve sülaleden idare olunmasinda bu halin ortada kalmasi , bir devletin kurucu oldugu milleti kendi kendine ortadan kaldirir.

Tek hökümdara ve sülaleye dayanan devlette bütün devlet adamlarina ayni gözle bakir, yaltak, tesrubesi olmayan, milli şüuru hiç olmayan, korkak devlet adamlarini göreve getirmek avazine bilgili, layaketli, tecrübe sahibi olan, miilli devletçilik düşüncesinde olan, sedaket ve namuslu insanlardan oluşmalidir Devletin Hökümeti.

Devlete yok, hökümdarin şahsine baglilik Doguda daim gövümler arasinda olmuşdur.

Hikaye - Sebrezemlerden ,,İtburnu ‘’ leqebli mehşur Ahmed Paşa her nedense Padişahin gözünden düşür, görevden alinir ve arkasinca celladlar gelir ki, Padişah emir vermiş görüldüyü yerdece öldürülsün.

Celladlardan birisi Ahmed Paşadan zamaninda iyilik görmüş ve buna göre Ahmed Paşaya kaçmagi söylemiş.

Ahmed Paşa – Hayir hayir Padişahin emrine itaet etmemek yolu benden başlamasin diyerek , kes diye bogazini uzatmiş boynu vurulmuşdur.

Sokratta öyrençilerinin kaçmak teklifine karşi olmuş KANUNA İTAET FEZİLETTİR deyerek idam edilmiş. Beni fezilettsizliye devet etmeyin demiş.

İki adam arasindaki farke bakarsiz BİRİSİ HÜKÜMDAR DEYİR, O BİRSİ iyse KANUN .

Birisi şahs terefinden idam edildi, o birisi kanun.

Devleti hükümdardan ibaret hesab eden bir çevreden bu görüş terzi tebidir.

Feket iş bir defe şahsi baglilik alanina töküldümü, yaltaqlanma, ikiüzlülük, hiyle, intirika , ihanet ve cinayet baş alib gider.

Türk tebieti bakimindan agir başli, soyukkanliligi sevmez, ziya ve dalkavutlugu nefsine agir görer, merd saf, hiyle ve firildakdan nifret eden, ihanet ve cinayete tenezuul etmeyen bir varlikdir. Zaten halk arasinda Türk demek saf insan demek deyilmi? Türke ,,anlamaz’’ demeleride hiylegerlere mehsus sifetlerden uzaq oldugu üçündür.

300 yüz yilden beri devlet adamlarinin sicillerine baksak görsenen o ki, yüzde yirmisinin bile Türk olmadigi anlaşilir.

Böyük bir kismi tarihde devletleri olmamiş bir ünsürlerin şahsin rezilce şahlara bagliligi olanlardir. Bunlarin böyük bir kismi ya dönme yada Türk milletine düşmen olanlardir.

Bunlar Türkü sevmemişler, Türkün sevinclerine katilmamişlar,ve felaket zamaninda da Türkü terk edib gitmişler ya da satmişlar. Çünki onlari devlete bagliyan terk şey yalniz Padişah düşüncesi olmuş.

Devlet ne Padişahdir ve ne de hükümet, 14 -cü Luisin ,, DEVLET BENEM ‘’ dediyi zamanlar çokdan keçmişdir. O, prinsip Fransaya böyük bir inkilab bahasina başa gelmişdir.

Devlet milletdir, devleti kuran milletdir. Bütün hakimiyyet ona aid oldugu kimi, bütün hakklarda ona aittir. LOOK, J.J.Russo, Ahmed Agaoglu zamaninda bu prinsipi içinde bulundugumuz çevrenin mükaddes bir temelini atmişlar.

Devlet adamlari İlhamlarini, prinsiplerini saraydan , padişahdan yok, milletden, devleti kurmuş olan milletden alacaqdir.

Devlet adami bu milletin rifahini ve maddi menevi küvetlenmesini düşünmelidir.

Eger Devletde hükümete dil uzadan, teroriste sayin diyen, bölüçülük eden, etnik milletlerin arasinda düşmençilik tohumu sepen, separatçi bayrak kaldiran varsa, hemde bu zatlar devletde görev yapirsa, hükümet bele ünsürleri cezasini hemen kesmelidir. İster siyasi parti olsun, ister millet vekili, ister teşkilat olsun, hemen kapatilmali ve cezasi verilmelidir.

Devlet -Ceza kesmesse , yarin bir başka ünsürlerde Devlete ve hükmete baş kaldiracak.

Devletin sert üzünü gösteren devlet adamlari bu işleri hell etmelidir.

Bu gün hem Türkiyemize hem de Azerbaycan devletinin üzerine oynanan oyun 1918, 1923- de oynanan ayni oyundu, ayni gücler, ayni pionlar ermeni, rum, kürd pkk, YPG , Asala o, zaman Şeyh Se it şimdi DEAŞ, HUDA PAR .

Terorun ve bölücülerin devletde siyasi kolunu kesmesek bu iş bitmez.

Her keçen gün mehmetçiklerimiz daglarda, sahada Vatan için mucadile verir, caniyla, kaniyla.

Bes sizden soruram biz bu mehmetçiklerimizin hakkini veririkmi?

Şehid anneleri ve babalari TV-lerde görendeki siyasi partiler koltuk için, oy için teroristlerle bazarlik etdikde, iş birliyinde oldukda, sizce onlar ne düşünür? Kim için canlarini feda verirler askerlerimz ? Asker namusu, vatani koruyur, devletin içinde iyse sözde milliyetçi, cumhuriyyetçi deyenlerse Teroristlerle yan yana, iş birliyinde , kim kime yan yana artik her kese aydindir, buna göz yumakmi olar ? .

Efendiler bu işler bele yürümez, teroristlerin sözünü deyenler Vali, beleddiye , TBMM hem devletin maaşini alacaksan , hemde devletin askerine , kurucu milletine Türklere küfr edeceksen , hükümetide tehdit ideceksen ve sen hiç bir caze almiyacaksan olurmu? Hayir olmaz, bu ihanetdir.

Bizim devletin vatandaşi , pasaportunu daşiyan, bu devletde para kazanib varlanan, bu devletin , vatanin suynu içen her kesin tek bir Bayraki var, eger başka bir devletin ve ya taninmayan bir teroristlerin bayrakini kaldiran, kürdüstan diyen, ermeniye, pkk-ya selam diyen, gitsin İrakdaki kürdistanda yaşasin ve bayrakinida kafasini üstünden assin, kürdistan pasaportuda alsin, yok eger bu vatande kalirsansa bu Türk devletinin bayrakini ucaldacaksan, bu devletin kanunlariyla yaşiyacaksan başkalari kimi, yoksa dişaridan düşmenlerden aldiginiz tapşirikla devlete baş kaıldirmak, bölmek kafanizdan keçirse onda sen devlete ve hükümete ihanet etmiş olursan, ihanetinde bedeli .... nedir iyi bilirsiz.

Bu gün göz yumduklarimiz yarin bize göz aşdirmaz, içimizde sözde kardeşlikden konuşanlar, fürset düşen kimi düşmenlerle birleşib küreyimize hancer sokurlar.

Bence biz Türkler bu bölücülere fazlasindan artik kardeş deyirik, eski Türk atalar sözü yadima düşdü- 2 kuruşluk birine 5 kuruşluk saygi edersen o 2 kuruşluk adam seni satar.

Ona göre her kese yerini göstermek lazim ki, devlete baş kaldirmasin, kim olduklarini unutmasinlar.

Seddam Hüseyin İrakda kürdlere katilyam yaptikda 50 min kürd aşiretine ne ABD, ne de Avropa ne kimse sahib çikmadi, tek Türkiye Cumhuriyyeti Turgut Ozalin cumhurbaşkani zamaninda kürdlere sahib oldu, Türk milleti size kapilarini açdi, su verdi, ekmek verdi, sizi korudu, ne tez unutunuz bunu, kürd türk min yillardi bir torpakda bir bayrak altinda Türklerin kurduklari devletlerde kardeş kimi yaşamişlar, ne olduda iyiliklerimizi unutub İmperialist küreselçilerin parasina, tatli dillerine aldanib biz Türklere düşmenmi olursuz ? annesi kürd,babasi türk ve ya eksine bir aile olanlarimizi hiçmi düşünmediniz? O, sizin önder dediyiniz,, APO’’ Abdulla Ocalan hiç kürd milletinden deyil, ermenidir anneside , babasida. İyi araşdirin. Bu gün sözde kürdistan diyenler milleti kişkirdanlarin dişarida bankalarda milyyonlara dollar kendi hesablarinda para var, cocuklarida avropa devletlerinde en iyi luks heyat sürürler, amma fakir kürd milletinin kizlarini ve ogullarini kişkirdib daglara kaldirib kandirirlar, Türke düşmen yaradirlar. Kürd milleti Türkiye Cumhuriyyetinde ve Azerbaycan Cumhuriyyetinde yaşadiklari kimi dünyanin hiç bir yerinde yaşamirlar. Devlette varsiz, incesenette, biznesde, ticaretde, her alanda hiç bir millete ferk koyulmadan bir yerde yaşayirsiz, nedir bu sizin özgürlük dediyiniz? Şimdi ben deyim-

gidin size destek veren avropa devletlerine ve ya amerikaya eger siz Türkiyede ve Azerbaycanda ki , kimi yaşiya bilseniz ya orda özgürlük desez, ya orda devletde sizi üst kata görev vererlerse onda anlayacaksiniz ben dediyimi.

1990-larda ilk Karabag savaşi başlamamişdan önce ermenistandan biz Türklerle siz müsalman kürdleride kovmadilarmi? Sizlerden de azmi ermeni celladlarinin kurşunundan ogullariniz şehid olmadimi? Ne tez unuttuz bunu. Bu gün ermeninin bayrakina bürelenib ermeniye selam deyen kürd pkk simpatizi olanlar ne olduda bu ermeni , Rum sevgisi sizi aldi?

Benim sözüm o adamlaradi, sizin kimilerini devletden atmali ve cezanizi verilmeliyik ve vereceyik.

Bacara bilmiyeceksiz kimlere güvensezde , kimlerin kazina gelsezde bacara bilmiyeceksiz bizimle, Devletle, amma bu defe size merhemet olmuyacak. Bunu da bele bilin.

Devletin zor gününde merkezden kaçan milletler her zaman milleti ve devleti satacakdir, çünki onlar hiç zaman devlet kurmamişlar ve devletler kurmuş Türk milletiylede ayni olamazlar.

Buna göre de onlar için hangi devlet olsa, orda gidib yaşiyacaklar, onlarda VATAN, Devlet , Şeref anlayişi yokdur.

Devletler kuran asas kurucu milletler, her zaman kurduklari devletler için canini feda verir ve son bir nefesinedek Devleti ve Vatani koruyur.

Arap Hadi Paşa ile Arnavut Riza Tevfikin 1920 – ci yilde Fransanin başkentinden 3 km batisinda yerleşen şeherde SEVR anlaşmasi elleri titremeden Türk namina imza etmesi çok tebiidir.

Onlar bir şey kayb etmirler ki, eksine olarak adlari tarihe keçir zaten Türke vermiş zerbeni bu kere de bir imza ile tamamladilar.

Bele adamlar devletin idaresine keçir ve devletin taleyi hakkda fikir söyleyir, ve nahayet ölüm belgesi olan Sevr anlaşmasina imza atir,Anadolunun, yani Türk vatanini üsyanina regmen yine türk namina imza atir.

Arapstanda Amir Hüseyn üsyan ve ingilislerle iş birliyi kurarak devlete en agir zerbeni vurdugu halda, kardaşi Nasir Paşa heledi devletin en yüksek mekaminda Ayan meclisinin üzv vezifesinde.

Bu kimi facieler yalniz bizim devleti mali sanan özünü bilmeyen devletin görevlilerinin çevresinde olur.

Yüzlerle nümune getire bilerem, amma okuyucularimi yormayim, ne demek istediyimi anladiz.

Artik her kes ,Her Vatan, yurdseven, vicdanli kes iyi düşünsün , sonra gec olacak.

İstiklal mehkemesinin zamani çatmiş.

Her kes hakk ettiyini alacak.

Saygilarimla REİS DİFAİ.