Taşeron işçilerden birkaç tanesi işaret edilir.

İşaret edilenlerin altına bir araba ve taşeron işçilerden şoför verilir.

İşaret edilen özel görevli taşeron işçi, arka koltuğa kurulur, arabayı kullanan taşeron işçi şoföre “Sür filan yere…” diye komutu patlatır.

İstenen yere varıldığında taşeron işçi arka koltuktan inerken bir koşuda şoförlük yapan taşeron işçi kapıyı açar ve saygılı bir şekilde emir bekler. O da taşeron işçi, ben de taşeron işçiyim dese, anında kendini kapının önünde bulacaktır. Çünkü bir diğeri işaret edilmiştir. Koordinatör, koordinatör yardımcısı filan, maaşları da özel olarak belirlenir. On dönüm bostan, yan gel de yat Osman misali, tek şart yalakalıkta ve ispiyonculukta sınır tanımamak…

Kafanız karıştı değil mi?

Haklısınız…

**

Vekil Genel Müdür görevden alınmıştır.

Görevden alınan genel müdür vekilinin yerine bir başkası, genel müdür vekili olarak atanır. Aradan birkaç ay zaman geçer. Bu defa görevden el çektirilen genel müdür vekili, müdür olarak asaleten önceki kısmına atanmıştır. Ne oldu diye düşünenler olur. Bu arada 3-5 önemli ihale yapılmıştır. Bu ihaleleri görevden alınan vekil müdürün imzalamayacağı, yerine bakan müdür vekili şırak diye imzaladı diye anlatılır.

Kafanız karıştı değil mi?

Haklısınız…

**

Bilmem kaçıncı kelli, felli müdür, evli barklı olmasına rağmen kendisini bekâr olarak tanıttığı kız ile aşk meşk hayatına başlar. Evleneceklerdir nasıl olsa. Önceden olsa ne olur dense gerek. Odada kamerayı unuttular mı her nasılsa kayıttadır. Sonrasında etkililer ve yetkililer müdürün poposunu, kıçını da seyrederek izlerler. Müdür beye ne mi olur? Islık çalarak odasında saçını taramaya çalışırken taşeron kız, işten atılmış, ağlayarak evlerinin yolundadır.

**

Çok da sıkışmıştır vatandaş.

Adeta uçan kuşa borcu vardır. Gözünden akan yaşlar Tuna Nehri gibidir.

Bir gün, evet bir gün, işaret edilen taşeron işçilerden birisi de burayı işaret eder.

Allah yürü ya kulum demiştir. Çok geçmeden borçlarını ödemiş altına arabasını, 200 küsur bin liralık evini çekmiştir. Karşılığı mı olacak o kadar canım. 2 bin tane bas, 20-30 bin deyiver gitsin…

Kafanız karıştı değil mi?

Haklısınız…

**

Mırmırlardan birisinin başı fena derttedir.

Öyle ya evli barklı iken, bir hatun ile resmi basılmıştır.

İyi de bir de davalık olduğu bir yayındadır üstelik.

Ne yapsam, ne etsem demeye kalmadan resim kaldırılmıştır.

Bedeli mi? Ne olacak canım? Arada, derede, kurbanda, bayramda

Bir tam sayfa ilana fit olunmuştur… Karşıdakinin değeri de pek düşükmüş birader… Kafanız karıştı değil mi?

Haklısınız…

Hem de çok…