Evet Aydın ovasına, Ege'ye her yere bereket yağıyor....

Son yağan yağmurlar kuraklık tehlikesi endişesi içinde olan üreticilerimizin yüzünü güldürdü. Barajlar da epeyce doldu. Yağmur gerçekten bütün üreticileri ve hepimizi sevindirdi. Bu gerçekle beraber duygusallığımız da artıyor...

Bazen çok canım sıkılıyor, ruhum daralıyor. Çabuk kızıyor, parlıyor birden öfkeleniveriyorum. Bazen de sizlerin affına sığınarak duygularımı, yürek sesimi satırlara döküp, sizlerle paylaşıyorum. İyi ki varsınız dostlarım...! Demek insan bazen dertleşecek, yarenlik yapacak can dostlarını arıyormuş. İnsan, bazen de coşkun ırmaklar gibi akmak, taşmak istiyor. Önünde bent, bariyer, duvar engel ne varsa yıkmak istiyor...!

Bir yerde masumların, gariplerin, hakkı yenmişlerin ahları, akan gözyaşları, yaşanmış zulümler insanın yüreğini yakıyor, ciğerini parçalıyor...

"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. " İlahi hükmünü bilmeme rağmen, suskunluğumu, çaresiz kalmış olmama kahroluyorum....! Ve Allah 'a havale ediyorum. Allah’ın ilahi adaletinden hiç kimsenin kaçamayacağı inancıyla teselli bulmaya çalışıyorum. Bu inancımla yaşam umutlarım yeniden tazeleniyor....!

Bazen de hiçbir şeyi düşünmek, dert edinmek istemiyorum. Umursamaz, çok gamsız bir hal almak istiyorum. Kendi kendime “Ali çok keskin uç noktalara takılma, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı olma” diyorum. “Olur gider, bu da gelir bu da geçer” diyorum.

Ama bu sefer kendimle çatışıyorum.

Ve kendime; "Sen ne biçim adamsın? Dünya yansa, yıkılsa hiç umurunda değil sanki... Boş ver Ali... Boş ver... Bu da gelir, bu da geçer " diyorsun. Diyorsun da öyle olmuyor işte... Taş değilsin... Bir odun kütüğü de değilsin... Yürek dayanmıyor... Öyle konuşulduğu gibi geçmiyor..! Dertler, sorunlar yürekleri yaralayıp, yıkıp ta geçiyor...! Ateş, düştüğü yeri yakıyor....! O yuvada ...o mahallede.... O şehirlerde o ateş sönmüyor....

Bazı halka rağmen halkçı kadrolar pür neşe içinde....son sese kadar açılmış seçim arabalarının.... büyük şovların mitinglerin....Vur patlasın....! Çal oynasın ....Toplu halaylarına rağmen...Depremzedelerin acıları...dertleri...bu felaketin ateşi unutulmamış, hala dumanı tutuyorsa....!13 milyonu kişiyi barındıran 11 ilimizdeki yaşanan acılar gibi.... Görüyorsunuz değil mi? Hiçbir şey düşünmek istemezken, elimde olmadan bunları düşünüyorum.

Konular o kadar girift ve karmaşık ki.... Senin ne düşündüğün, ne niyetle hangi pencereden baktığın önemli.... Kimileri denize nazır, boğaz gören villasının balkon penceresinden bakar .... Kimileri de parka bakan, köşe başı güneş gören pencereden....Ya bazıları da ; Hiç güneş görmeyen hep affedersiniz tuvalet, banyo penceresinden bakıyorsa.... Ne yapsın o insan...? Her güneşin doğduğu...Her zaman baharın da yaşandığı... Bir ülkede, bahar ne zaman gelecek.... Çiçekler ne zaman açacak ? Güneş de ne zaman doğacak....?

Diyecek....

Ama hiç kimse, burnundan bir tek kıl dahi aldırmayacak.. Ve yıllarca aynı koro...Aynı nakarat, aynı şarkılar çalacak....Ama bir türlü kimse, iğneyi kendine batırmayacak.... Bir defa olsun vicdan aynasına bakmayacak.... Ben acaba nerede hata ettim? İnsan olarak şu şu kusurlarım oldu demeyecek... Hayatı boyunca bir defa empati yapmayacak...

Ve herkes bildiğini okuyacak.... İmam da bildiğini okuyacak.....!

Ey insanoğlu....!

Ey gönül....Ey dost...!

Hiç boşuna kaygılanma, üzülme....!

Boşuna da çok sevinme....!

Sen ;

Ne yaparsan yap, hangi davranış seçeneklerini gösterirsen göster....!

Yeri ve göğü yaratan...hepimizi yaratan ilahi bir güç Allah var....!

Bütün dünya....kainat...

Varlık - yokluk... zengin - fakir... bütün kuşlar...

Bütün canlar....her insan ;

İster Çinli, Japon, Kızılderili, ya da kutuplardaki Eskimolar....ya da Arabistan çöllerinden Habeşli bir zenci...Arap, Fars... Veya Batılı, Avrupalı, Amerikalı uzun boylu sarışın adam.... Dünyanın neresinde olursa olsun , hiç fark etmez....

Bütün kâinatın muhteşem projesini bir çizen bir güç Allah var....!

Bu çok yorgun ve karmaşık, yaşlı dünyadaki bütün oyunları bilen ve bütün filmleri gören, büyük senaryoyu oynayan büyük bir oyuncu var....! İçimizi, dışımızı , her şeyimizi, bütün numaraları gören bir Allah var....! Bütün temennim ve dileğim biraz empati yaparak, aynı pencereden değil, biraz da başkalarının yaşadığı evin penceresinden bakabilmek....

Çünkü;

Biz kardeşiz ....

Taaa Çanakkale'de ....Sakarya'da....30 Ağustoslar da...

Kurtuluş Savaşında perçinlediğimiz kardeşliğimizi üç günlük şu dünyada, bir seçim hengamesi içinde kırıp dökerek kimselere yedirmeyiz...

Seçimler gelir geçer....

Komşuluğumuz.... dostluğumuz ....kardeşliğimiz yaşar...!

Vatandaşlarımız hangi siyasi parti taraftarı ve hangi ittifakın adayına oy verirse versin, hepsi de Türk vatandaşıdır...

Uygar bir insan olarak vatandaşlık görevini gerçekleştirmiştir....

Siyasi partilerin....İttifakları bazen maksadını aşan kırıcı, itici... suçlayıcı siyaset hamaseti ve popülizmine asla itibar etmeyin....

Çünkü ;

Bizler düşman falan değiliz....

Aynı büyük milletin vatandaşıyız....

Ve kardeşiz....!

Kardeşçe yaşayacağımız bir başka ülke yok....!

Başka bir Türkiye yok...!

Bu önemli coğrafyada buna çook çok ihtiyacımız var...

Kalın sağlıcakla.