Ne kadar uğraşıp çabalarsak çabalayalım, olmuyor işte...

Ne bileyim elimden bu kadar geliyor...

Bu kadar oluyor işte...!

Yıllarca iktidara hasret bir CHP.

Baharlar gelecek. Güller çiçekler açacak diye, güneşler doğacak diye....

Çok romantik, duygusal ve içimizi gıdıklayan umut ve aydınlık gelecek vaatli çok seçim şarkıları dinledik.

Meydanlarda elde bayraklar, sevinç coşku dolu kalabalıklar… adeta bir şenlik, bir bayram havası içinde umutlarımızı tazeledik.

Bu sefer olacak diye...!

İktidar yolu CHP’ye ve meşhur altılı masa, yedincisi de malum göründü diye olmadı, bir türlü bu arzu ve idealler gerçekleşmedi....

Halk, milyonlar, gene hayali sukuta uğradı...!

Rahmetli Başbakan Bülent Ecevit'in halkla bütünleşerek "Halkçı Karaoğlan " efsanesinden sonra halkın umutları bir türlü yeşermedi...

Yıllarca iktidar koltuğu bir türlü CHP 'ye nasip olmadı...

Halbuki CHP, Cumhuriyeti ve Devleti kuran bir parti...

Temellerini atan kurucu lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yeni bir Cumhuriyet yönetimiyle asırlarca ayakta kalacak genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet yaşamasını öngörüyordu...

Ve Cumhuriyetin korunup, kollanmasana da Asıl Türk Gençliğine armağan ederek, kutsal görevi sahip çıkma şeref ve inancını vurguluyordu...! " Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur....! " diyordu.

Atatürk 'un bu kadar ulvi ve milli hedeflerle kurduğu, hep Gazi Mecliste Kuvayı milliye ruhunu yaşattığı....

Cumhuriyet 'in...

Devletin...

Vatanın...

Milletin...

Varlığı ve sigortası saydığı bu CHP…

Yüz yıllık, asırlık, tarihi bu köklü partiye, bu seçim sonuçları hiç te yakışmadı...!

Malûm;

Geçmişteki Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP 'nin adayı Muharrem İnce idi...

CHP’nin kendi mahallesi içindeki tartışmaları bütün kamuoyu biliyor...

Genel Merkez... Seçim koordinasyon merkezi...

Bilgisayarlar, sistem ve veri akışı...

Neyse...bir yerde bir şeyler oldu....

Filim koptu ...Parti içi suçlamalar....ve bitmeyen tartışmalar...

CHP Genel Merkez ve İl örgütleri tarafından gereken destek ve ilgiyi göremediğini iddia eden sayn Muharrem İnce, tek başına CHP 'den fazla ön puan daha fazla oy aldığını söylemişti...

İşte elinde bir potansiyel...

Seçim sonuçlarını verilerini ifade eden rakamlar i da belli...

Amaç :

Mevcut potansiyeli çok iyi değerlendirerek, geçmişte hizmeti geçen kadroları da sahip çıkarak, hem güçlü, hem de çoğalarak iktidara yürümek yerine, daha çok kendi mahalle, kendi ev içi kısır siyasi çekişmelere enerjilerini bitirdiler...

Evin içinde çok fazla kavga eder, didişirsen umut olmaktan çekiverirsin...

Halkımız;

Kavga, gürültü, geçimsizlik olan eve kız vermezmiş...

O evden kız da almazmış.

Hadi geçmiş seçimde bunları yaşadık....

İktidar umudu ile yanıp tutuşan kitleleri de, kahır içinde bırakarak oflaya puflaya faturayı ödettik....

Ve umutlar başka bahara dedik....

Geldik 14 Mayıs Seçimlerine....

Sonuç kardeşim, sonuç ne...?

Değişen ne oldu ..?

Gene sebepler, bildik mazeretlerle, dondurma iyi görünce....dondurma . .! dondurma... diye bağıran...

Annesinin elinden tutup dondurmacıya koşan çocuğun bir külah dondurmayla ağlaması, feryat figanı susturulup, bastırıp kandırıldığı gibi.....

Baharlar gelecek...

Güller açacak....

Güneş doğacak vs.

Sloganlarıyla uyutup, tasımlamaya çalıştığınız kitleleri...

Yereldeki örgütleri...

Hele fedakâr gençleri...

Aşkla koşan kadın kollarını....mahalle temsilcilerini....

Hadi göreyim bakayım, bir daha aynı ninnilerle, aynı masallarla uyut...veya avutmaya çalış....!

Yemezler....kimsenin bu kokuşmuş düzenin numaralarını kanacak…

Ve hani benim partim...?

Nerede benim ülküm ve ilkelerim...?

Nerede Atatürk...?

Nerede Cumhuriyet...?

Nerede anayasanın değişmez temel ilkeleri....?

Nerede Üniter devlet...?

Ya Kurtuluş savaşı...

Ya Sakaryalar...Anafartalar.. 30 Ağustoslar....

Beş Eylüller...Yedi Eylüller....Dokuz Eylüller....

Nerede diyecek..

Kuvayı milliye ruhunu arayacak....

Şehitlerin kanı....

Ve aziz gazilerin hatıraları sorulacak...?

Halk dertli olunca....

Seçmenin umutları istismar edilince....

Aşkını, ruhunu kaybetmiş hormonlu kadrolar ... çakma halkçılar…halka rağmen tabanın sesine rağmen...bir el...gizli bir el çomak sokarsa olacağı buydu diyor seçmen...taban..

Bu seçimde de , Genel Merkez çok güzel örgütlendi....

Profesyonel, uzman bir kadro ile bütün Türkiye 'den il il, ilçe ilçe, sandık sandık her seçim bölgesinden veriler anında ekrana düşüyor....

Genel Merkezdeki bir genel başkan yardımcısı başkanlığında sevk ve idare ediliyordu...

Bilmiyoruz gene ne oldu....

Her yerden veriler akarken, şimdi de sistem tıkanmış....

Nasıl bir iş, nasıl bir sistemse ....

Kamuoyu....Anka ajansı....Anadolu ajansı.... bütün yazılı... görsel basın medya en taze, en güncel bilgilerle, saniyesi saniyesine açıklama yapıyor....Ama gel gör ki, Genel Merkez'de sistem tıkanmış....

Aşırı veri yüklemesi den... yok bilmem neden şaka bir gol bir durumuna düşüldü....

Sonuç malûm....

Yazık oldu emeklere...!

Yazık oldu umutlara....

Bu tablo ve yorgun düşmüş kadrolardan kimsenin yeni bir aşk hikâyesi....başka baharlara kalan açacak gül hasreti de kalmadı....

Çünkü bu filim, bu tiyatro yıllarca halka rağmen....halktan kopuk shovmen hormonlu kadrolarla oynandı...

Sevgili okurlarım....

Gönül dostlarım;

Bu acı tecrübelerden de anlaşılacağı üzere ;

Bir düşünürün dediği gibi;

" Sen; Kendi değerlerini ve ilkelerini benimseyip yaşayarak kendin gibi olamıyorsan; Topluma bir güven ve umut da veremiyorsan, inandırıcılığını da kaybedersin. Sonunda savrulur yok olur gidersin....!”

Yazımın başında olmuyor, olmuyor işte demiştim..

Eğer olacaksa....herkes başını iki elinin arasına alacak ve düşünecekse....

Tepeden tırnağa herkes, tek tek kendini sorgulayacaksa....

Allah’ım…

Ben nerede yanlış yaptım diyecek....

Ve iğneyi önce kendine bastıracaksa...

Belki çiçekler açacak....!

Belki baharlar gelecek.

Kalın sağlıcakla.