Şerif KUTLUDAĞ

Şerif KUTLUDAĞ

‘Sakarya’dan Hatay’a ormanlarımız yanarken

-Ciğerlerimiz yanarken can kaybımız yok öyle mi?-

İzmir, Manisa, Antalya, Sakarya, Hatay, Osmaniye, Adana illerimizdeki değişik yerleşim yerlerinde son beş günde 342 orman yangını çıktığını ifade ediyor Tarım ve Orman Bakanı İbrahim YUMAKLI

Yakınımızda, İzmir'in Menderes ve Seferihisar ilçeleri ile Yeni Foça ile Aliağa’da, Manisa’nın Akhisar, Ahmetli ile Kula ilçeleri ve Hatay Antakya'da çıkan orman yangınlarının sürdüğü haberlerini izledikçe bizim de içimiz yanıyor doğrusu…

Özellikle Sakarya-Bilecik ile Hatay illerimizdeki farklı yerleşim yerlerinde 50 bin vatandaşımızın da tahliye edildiğini öğreniyoruz bu arada.

Yangınların sebebine bakıyoruz: Bütün uyarılara rağmen anız yakılması. Piknikçilerin piknik alanından ayrılırken geride bıraktıkları boş şişeler ve cam kırıkları… Seyahat halindeki vatandaşlarımızın sigara izmaritlerini araç penceresinden yol kenarına fırlatmaları… Çeşitli amaçlara yönelik olarak kasıtlı olarak çıkarılan orman yangınları… Özellikle rüzgârlı havaları bekleyen provokatörlerin çıkardıkları yangınlar…

Bu noktada şunları da dikkatlerinize sunmak istiyorum değerli okurlarım: 1980 sonrasında ülkemizde köylerden, kasabalardan kentlere doğru müthiş bir nüfus göçü olduğunu hatırlatmak isterim.

Kentlerde doğup büyüyen yeni insan tipimiz maalesef doğal ortamı yaşamadığı için ormanlık alanlara girdiğinde nasıl davranması gerektiğini de bilemiyor. Halbuki köy ve kasabalarda yaşayan insanımız yeri geldiğinde doğayı da korurdu. Kuru dalları toparlar ve yakacak ihtiyacını kuru dallarla giderirdi.

Ayrıca keçi sürüleri ormanın doğal koruyucuları idi. Otlarla beslenen keçiler otların büyümesine ve kurumasına fırsat vermeden onları temizlemiş olurdu.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim YUMAKLI “Bu bir cephe savaşı. Rüzgarın kararsız esmesi zaman zaman planlarımızı bozabiliyor. Rüzgarlar birkaç gün yine şiddetli bir şekilde esecek. Onun için lütfen ateş yakmayın. Bu konuda toplumsal duyarlılık istiyoruz. Ne yazık ki bu vurdum duymazlığı bir türlü aşamadık.” Diyordu…

Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev ÖZKARA; 26 Haziran’dan itibaren başlayan orman yangılarının ülke genelinde ciddi safhalara ulaştı. Bunun temel nedeni sıcaklıkların aşırı yükselmesi ve 40'lı derecelere denk gelmesi. Yine bu sıcaklıkla beraber kuraklığın artması, bağıl nemin doğal olarak yüzde 20'nin altına düşmesidir. Bu iki tane olumsuz faktörün yanında bir de rüzgarın 30 kilometreleri aşan 50-60 kilometrelere varan saatteki hızı yangınları büyütüyor ve müdahale etme şansı da azalıyor. Bu gelişmeleri yeni yaşamıyoruz. 10-15 yıldır çok farklı hava olaylarını sizler de görüyorsunuz. Anormal kış, anormal yaz, anormal yağışlar, bir dengesizlik var. Şimdi burada sizin yöntemlerinizi değiştirmeniz gerekir başarılı olabilmeniz için. Aynı yöntemlerle farklı sonuçlar alınamaz” ifadelerini kullandı.

Meteorolojinin orman yangınlarını önlemede çok önemli olduğunu vurgulayan Özkara, "Bilim bize bir yol gösteriyor. Size önceden tahminlerini iletiyor. Sizin o tahminlere göre bir yol haritası çizmeniz lazım. Bunu başarabilirsek zaten önümüze çıkacak olan tehlikeyle baş etmek, onunla mücadele etmek kolaylaşacak.

Son yıllarda bu İnsansız Hava Araçları kullanılıyor. Bunlar da önemli bir gelişme. Bunu daha işlevsel hale getirmek, alanda kullanılabilecek hale getirmek başarıyı getirecektir. Çünkü ne kadar erken müdahale edilebilirse yangın büyümeden çözüm üretebilirsiniz. Toplum olarak otokontrolü gerçekleştirebilirsek orman yangınlarıyla mücadelede daha anlamlı bir hale gelir ve katılımcı yaklaşımla kurumun ve kurumların iş birliğiyle organizasyon çok daha güçlü olur" dedi.

Orman yangınlarında duymaya alıştığımız “Çok şükür can kaybı yok!..” ifadesinin yanlışlığını ve konuyu sadece insan odaklı olarak ele aldığını bilmem ki söylemeye gerek var mı?

Ormanlar insanın dışında doğal hayatın en çok canlı barındıran bir “Yeşil Vatan”dır…

Bilmem ki ağaç türlerini, kuş türlerini, böcek türlerini saymaya gerek var mı? Kurt, çakal, domuz, ayı, tilki, tavşan vb saymaya gerek var mı?

Ormanda sayamayacağımız kadar çok canlı yaşar ki anlatılamaz ve sayılamaz…

O halde orman yangınlarında “Can kaybımız yok!..” demenin anlamı var mı? Her bir ağaç, her bir böcek, her bir kanatlı her bir dört ayaklının kaybı tek başına bir canın; bir HAY/CAN’ın kaybıdır…

O halde Sakarya’dan Hatay’a kadar yaşanan 342 orman yangınında milyonlarca çalıyı kaybettiğimizi kabullenip konuya bir de bu yandan bakmamız gerektiğini düşünüyorum.

GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.