Sayın okurlar geçen hafta önceki dönem valilerimizden Mustafa Malay’la birlikte Sultanhisar Atça ziyaretimi yazmıştım. Bu yazıma oldukça beğeni aldım.

Bu defada Sayın Valim Malay’la çok önemli bir anımı anlatmak için huzurunuza geldim.

Sayın Valim Aydın’da valiyken beni de arayarak Bozdoğan’a gideceğini belirterek benimde gelmemi emretti.

Bir sabah Sayın Valim, Milli Eğitim Müdürü, İl Özel İdare Genel Sekreteri ve bazı katılımcılarla Bozdoğan ilçesine hareket ettik. Sayın Valinin Bozdoğan ilçesindeki incelemesi bittikten sonra Bozdoğan Kaymakamını da alarak bozdoğan Barajının çok üstünde bir köye vardık.

Köyde bir kahvenin önünde durduk. Kahveden çok yaşlı üstü başı perişan bir amca koşarak geldi.

-Sayın valim hoş geldiniz ne güzel bir olay bir daha vali beyi göremem diye düşünürken sizi bana tanrı gönderdi. Çok memnun oldum, Buyurun size bir şeyler ikram edeyim diye kahveye davet etti

Sayın Vali “Mustafa amca ben sizin evinizde çay içmek istiyorum bizi evine götür.”

Mustafa amca derin bir düşünceden sonra “Sayın Valim Kurban olayım bizim eve gitmeyelim.

-Neden gitmeyelim hanımın yok mu evde beş altı dakika kalır sonrada ayrılırız,

-Valim hanımım var ama iki senedir yatalak evimin düzeni de size göre uygun değil gitmesek daha iyi olur.

Yok, ben evine gitmek istiyorum haydi eve gidelim.

Mustafa amca mecbur kalarak vali beyi ve bizleri evine götürdü.

Büyükçe bir havlunun içinde altı ahır olan üstünde bir odaya vardık. Yatak desen yatak değil yerinden kalkamayan bir hanım çok kötü şartlarda perişan bir halde yatıyordu. Bu manzara karşısında insanın içi yanıyor.

Sayın Vali hanımın hal ve hatırını sorduktan ve bu yoksulluğu gördükten sonra 92 yaşındaki Mustafa amcaya sordu.

-Sen herhangi bir kurumdan maaş alıyor musun?

-Hayır almıyorum.

-Mustafa amca ben sana yaşlılık maaşı bağlatayım.

-İstemem Vali Bey benim iki tarlam var onları kiraya veriyorum oralardan aldığım icar parası ile geçinip gidiyorum ben istemem. Sağ olun.

-O zaman ben sana biraz harçlık vereyim diye Sayın Valim cebinden para vermek istedi. Bu onurlu Mustafa amca Vali Beyin vereceği parayı kabul etmedi.

-Vali beyim bakın benim param var siz o parayı başka fakirlere veriniz diyerek cebinden on lira çıkararak gösterdi.

O sırada yerde yatan hanım “ Vali bey o parayı bana ver o almaz” dedi.

Hanımının bu isteğini duyan Mustafa Amca

-Vay edepsiz utanmaz kadın sen koskoca validen nasıl para istersin diye elindeki bastonla hanıma vurmak istedi. Sayın Valinin araya girmesi ile Mustafa Amca sakinleştirildi.

Sayın Valim ve heyette bulunanlar hanıma harçlık verdikten sonra

Vali bey,” Mustafa Amca sana biraz hediye getirdim diyerek bir kolinin içinden hediyeler çıkararak hanıma verdi”. Nedense bu hediyelere Mustafa amcanın hiç sesi çıkmadı.

Çok kötü bir oda neredeyse düzgün bir eşyası olmayan bu yaşam insanın içini acıtıyordu.

Dışarı çıktık Sayın Vali Bozdoğan Kaymakamına ve köyün muhtarına” Bu Mustafa Amcanın Odasını ve pencerelerini değiştirin çok güzelce restore edin iki somya iki yatak alın hiçbir eksikleri kalmasın ne kadar para harcadıysanız gelin parasını benden alın” diye talimat verdi.

Sonra duyduğuma göre Mustafa Amcanın evi çok güzelce tamir etmiş bütün ihtiyaçları karşılanmış.

Görüyor musunuz Anadolu halkının onurunu gururunu. Sayın Valinin verdiği parayı almadı.

Hele seni emekli edeyim dendiği halde kabul etmedi.

Yüce Atatürk boşa dememiş “Milletin efendisi köylü” diye

Bu ziyaretten yirmi gün sonra Sayın Valimle bir görüşmemde bana “Müdür bey ziyaret ettiğimiz Mustafa amca bana hediye göndermiş” Bir kilo zeytin, bir kilo zeytinyağı, bir kilo kabuklu badem göndermiş”

Bu hediyeleri getiren vatandaşa da çok sıkıca tembih etmiş “sakın ha bunları bizzat Vali Beyin kendine vermeden başkasına verme” diye

İşte benim onurlu gururlu köylüm.

Mustafa Amcam öldüysen Allah rahmet eylesin nur içinde yat.

Yok, yaşıyorsan Allah uzun ömürler versin.