Yıllarca toplantılarda, panellerde dilimize pelesenk yapmıştık..Tarımda kendi kendine yeterli yedi ülkeden biriyiz diye.. O zamanlar sıradan bir sözcüktü bizim için. Artık söyleyemeyiz..Tarımda kendi kendine hiç yeterli bir ülke değiliz ondan..Tarımdaki girdi maliyetlerimiz yükseldi..

En önemli girdilerden mazot dünyanın yüksek fiyatı olma niteliği ile çiftçimizi yıldırıyor.., Bilhassa pamuk tarımında çimlenmeyen, çeşitli nedenlerle bozulan tarlalarda yinelenen sürümler maliyeti artırıyor.. Bu nedenle yedi, sekiz kez sürülen tarlalar bilirim...

Hep konuşulan, mazotta ÖTV kaldırılsın.. Kaldırılsın tabii.. ÖTV dışa bağımlılığın katmeri oluyor..yapılan Aksaraylar, lüks makam araçları ile çook rahat kaldırılır..

Tarlayı hazırlarken, ilaçlama yaparken, motopompla sulama yaparken, hasatta taşıma yaparken her daim gerekli olan bir girdi mazot.. Kısaca mazotsuz tarım olmuyor artık..

Bu kadar önemli olmazsa olmaz girdiyi, dünyada en pahalı kullanan bir ülke olacağız, sonra tarımda gelişme bekleyeceğiz.. Olacak şey değil..

Bir diğer girdimiz tohum, tohumculukta içler acısı.. Araştırma kuruluşları ülkemiz koşullarına uygun tohum çeşitlerini üretirken, bu tohumları GEN bankalarında muhafaza ederken... Adeta “araştırma, karıştırma” diyerek, tohumculuğumuzun ruhuna fatiha okundu...1963 yılında yürürlüğe konulan Tohumculuk Kanunu değiştirilerek yerli tohumlarımız adeta katledildi.. Adım adım dışa bağımlılığa kucak açıldı.. Bir avuç çöl toprağında, teknoloji ile tohum üreten İsrail’den tohum ithal eder olduk..Bir tek hibrit domates, hıyar tohumuna yüksek dövizler ödemeye mahkum olduk...

İthal ettiğimiz bu tohumluklarla ,birde GDO’lu yani Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar denilen tohumlar girdi..Mısır soya pamuk gibi tohumlarda var..Mısır da oluşu çok vahim..Zira mısır glikozu gıda sanayisini etkiliyor..Sağlığımızı büyük riske atıyor..

Bütün bunlara rağmen üretim yapıyor vefakar çilekeş çiftçimiz..

Peki ürününü değerlendirecek, bir fiyat politikası var mı? Örgütlü bir kooperatif, tüccar, piyasayı ayarlayacak Bir Tarım Bakanlığı var mı?

Evet bir Tarım Bakanlığı var.. Fiyat politikası da var .. Nasıl mı var şöyle var.. Serbest piyasa koşullarında mısıra yüksek fiyat veren tüccarın fiyatını düşürmek için var... Hey gidi hey, bir zamanlar tam tersi için, çiftçi mağdur olmasın diye girerdi devreye iktidarlar..

Yazılarımda, genel seçimlere giderken ara ara çiftçilerimizden bahsedeceğim..Tarım demek siyaset demek..Ne diyeceğim.. tarım mı diyeceğim.. sahi ne diyeceğim...