80’li yılların sonu…

 “Fırt” adlı mizah dergisi rahmetli Özal’ın karikatürünü kapak yapar.                                      

O dönemde yapılan zamlara atıfta bulunarak,

“Zampiyon”

Bu karikatürün başlığıdır.

Karikatürde Özal “Boksör” olarak çizilmişti. Millete zam yumruğu atıyordu.          

Başbakan karikatüristi aradı, karikatürün orijinalini istedi, hem de rica etti ki, imzalı olarak…                                           

Karikatürü çerçeveletti.

Başbakanlık konutunun duvarına asar.                               

Rahmetlinin sabah akşam gülümseyerek seyrettiği anlatılır.

Ne kadar hoşgörülü bir bakış açısı…

**

Karadenizliliğini de anımsatan uzun burunlu karikatürleri çizilen,

Bülent Ecevit, hiçbir yazar-çizeri mahkemeye vermemiştir.

TBMM ve Başbakanlık önünde yağmur altında ve soğukta

Bekleyen gazeteci meslektaşlarına koşarak kucaklardı.

-Ah! İçimi sızlatıyorsunuz, diyerek…

Kara oğlandı ama alnı ak olarak vefat etti...

**

Süleyman Demirel de hoşgörülü bir devlet adamımızdır.

Önünde koyunları, koyu ağaç gölgesinde oturmuş,

kaval çalan “Çoban Sülü” diye onlarca karikatürü çizildi.

-Binaenaleyh basın hürdür,

diyerek gülümsedi.

**

Sayın Cumhurbaşkanında bu hoşgörü görülebildi mi?

Kedili bir karikatür çizen karikatürcüler,

“Bismillah” mahkemede bulurlar kendilerini...

**

Meydanlarda Sayın Muharrem İnce’yi de dinledik.

“Gençler ve çocuklar benim karikatürlerimi yapsınlar, eleştirsinler.                                 

Ben de bunları gördükçe hatta karşılıklı taşı gediğine koyalım“ diyerek hoşgörü gösteriyor.

CHP camileri yıkıyordu, suçlamasına ise, evet CHP’li Belediyeler deterjanla her hafta camileri yıkıyorlar hazırcevaplılığını gösteriyor.

“ Bay deyip durma, bay bay derler” esprisini patlatıyor.

Yorgun ve tekdüze ülke siyasetine,

Kısa süreliğine de olsa yeni bir soluk getirdi.

Teşekkürler Sayın İnce…