Değerli okurlarım, Bildiğiniz gibi bu köşemde Sosyal Güvenlik Uygulamalarına eleştirmemek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Çünkü her ne kadar “ Eleştirmek “ temeli düşünce dahi olsa bana bazen çok hoş gelmiyor.                                                                                                                                              

Belki yılıyorum..Usanıyorum. Ama SGK halen bazı hoş olmayan uygulamalarını inatla devam ettiriyor. Sosyal Güvenlikte kişilerin konumu belirlenir iken “ Kimin hesabına çalıştığına bakılır. Devletin Nam ve hesabına çalışıyorlar ise DEVLET MEMURU denir.                             

Kendi nam ve hesabına çalışıyorlar ise BAĞ-KUR’lu denir. Bir Başkasının nam ve hesabına çalışıyorlar ise SSK’lı ( Sigortalı ) denir.

Şimdi soruyorum .. !                                                                                                               Yurt dışında çalışan işçilerimiz Kimin nam ve hesabına çalışıyor?                                              

Neden bu gurbetçilerimiz Yurt Dışı Borçlanması yapmak suretiyle Emekli olmak istediklerinde Neden BAĞ-KUR’lu olarak değerlendiriliyorlar. Artık yaşları kemale ermiş gurbetçilerimiz Ülkelerine dönüp huzur içerisinde Emekliliklerinin tadını çıkartabilmek için yaptıkları başvurular karşısında mağdur oluyorlar. 100 bin TL. ödemeleri karşılığında üç kuruş emekli aylığı vermek isteniyor.                                                                                            

Bilindiği üzere, yurt dışı borçlanmasıyla emekli olacak bir kişinin Bağ-Kur (esnaf ve çiftçi) şartlarında mı, SSK (işçi) şartlarında mı, Emekli Sandığı (memur) şartlarında mı emekli olacağını, mevzuata göre kişinin Türkiye’deki son sigortalılık halinin (Bağ-Kur, SSK veya Emekli Sandığı) ne olduğu belirlemektedir.

Örnek olarak, X gurbetçimiz, Almanya’daki yurt dışı çalışma sürelerini borçlanarak Türkiye’de hizmet olarak kazanmak istemektedir. X’in yurt dışı borçlanması için SGK’ya başvurmadan önce son sigortalılık statüsü (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) hangisiyse, emeklilik durumu ona göre belirlenmektedir. Bu sebeple, yurt dışı borçlanması ile emekli olacak gurbetçilerimize en önemli tavsiyem Türkiye’ye geldiklerinde üç beş gün dahi olsa, SSK’lı (yeni adıyla 4/a sigortalısı) olarak sigorta yaptırmalarıdır. Aksi halde, Türkiye’de hiç sosyal güvencesi olmayan kişiler, yurt dışı borçlanmasıyla emekli olurken Bağ-Kur şartlarında, daha zor ve daha geç emekli olmakta, hem de emekli aylıkları düşük bağlanmaktadır.                                                                                                                  

Bunları neden yazıyorum?
Yurt dışı borçlanmasıyla emekli olan gurbetçilerimizin şöyle bir sorunu daha bulunmaktadır. Yurt dışı borçlanması yapıp Bağ-Kur şartlarında emekli olan kişiler, Türkiye’de SSK sigortalılıkları bulunmasa bile, dâvâ açarak yurt dışı borçlanması yaptıkları süreleri SSK sürelerinden saydırıp SSK şartlarında emekli olmak istemektedirler. Fakat son aylarda Başta Yerel Mahkemeler olmak üzere Yargıtay 10.ve 21.Hukuk dairelerinde önceki kararlarına göre görüş değiştirdiklerini gözlemlemekteyim. Yargıtayın iki dairesinin farklı görüş yayımlaması sonrası konu her ne kadar Hukuk Genel Kurulunda görüşülecek dahi olması beni çok fazla ümitlendirmemektedir. Mahkemeler, yurt dışı borçlanması yapan kişini Türkiye’de SSK sigortalılığı yoksa veya yurt dışı borçlanması yaptığı tarihten önce son sigortalılık statüsü SSK değilse, bu kişinin ancak Bağ-Kur şartlarında emekli olabileceğine karar vermektedirler.                                                                                                    

GURBETÇİLERİMİZE SESLENİYORUM; Yukarıda açıkladığım nedenlerle lütfen tatil amaçlı geldiğiniz yerde 3-5 günde olsa Gerçekten çalışarak, Sahteliğe kaçmadan kendinizi Sigortalı (4/a) gösterin.

Bunun adı Minareye Kılıf uydurmak ise Uydurun .. !                                                                    

İyilikle ve Sosyal Güvenlikle Kalın.