Son günlerde Bazı Yazılı Basın organları ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Bağ-Kur tescili olmayan Esnafların geriye dönük günlerini alabilecekleri ve gerekli Borçlanmaları yapmak suretiyle Emekli olabileceklerini yazmakta ve söylemektedirler.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu yayımladığı 17/02/2015 tarih ve 0403 sayılı yazıları ve gene İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği 20/02/2015 tarih ve 2015/311 sayılı yazıları ile Yargıtay Hukuk genel kurulunun 2009 yılında verdiği bir karardan yola çıkarak geçmişe dönük tescil edilmeyen Bağ-Kur sigortalılıkları ile ilgili Dava dilekçesi örneği yayımlamaktadırlar.

Sosyal Güvenlik Uzmanı olarak , Esnaf Arkadaşlarımıza bir uyarıda bulunmak istiyorum.

Sakın Aldanıp o yayınlanan örnek Dava dilekçesini kendinize göre düzenleyip DAVA AÇMAYIN.

Konfederasyon Hukuk Müşavirliğinin gözünden kaçan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009 yılından sonra 24/04/2013 tarih 2012/10-477 Esas ve 2013/570 sayılı kararı bulunmaktadır

Bu kararda ; 04/10/2000 öncesi vergi kaydı bulunan Esnafların 1479 sayılı yasa uyarınca süresinde borçlanma iradesini ortaya koyacak şekilde Başvuru ve prim ödemesi yapılmamış ise 1479 sayılı kanun kapsamında sigortalı olarak değerlendirilemeyeceği açıkça karar altına alınmıştır.

Elbette dava açmak yasal bir hak ve bu hakkı tüm Esnaf Arkadaşlarımız kullanabilir. Ama kazanmak esas olmalı. Bugüne kadar binlercesi açılmış ve hiçbiri kazanılmamış bir konuda dava açmayı hiç kimse tavsiye etmez, etmemeli.

1479 ve 5510 sayılı Yasalar gereği 04.10.2000 öncesi için, 01.10.2008 öncesinde tescil olmamış olanlar için 01.10.2008 öncesi için kayıt ibrazı yöntemiyle ilk defa Bağ-Kur veya 5510/41-b sigortalılığın tescili yaptırmak yazışma ile mümkün değildir.

Burada kısaca belirtmeliyim ki ; 1479 sayılı Bağ-Kur sigortalısı olmanızı gerektirecek biçimde kaydınızın olmasına rağmen sigortalı olmak amacıyla 4956 sayılı Kanun gereği tescil için son başvuru tarihi olan 02.02.2004 tarihine kadar yazılı başvuru veya prim ödemesi yapmış olmanız yada giriş bildirgenizi vermiş olmanız gerekirdi.Yani 2000 öncesi yılları arasında tescil edilmemiş vergi mükellefiyet sürenizin veya meslek odası kaydınızın veyahut esnaf sicil kaydınızın olması bu davayı açmakla kazanacak bir hakkınızın olacağını göstermiyor.

Kaldı ki Sosyal Güvenlik Kurumu, Pardon … diyen Esnaflara ilk kez 22/04/1982 tarihinde , daha sonra 22/03/1985 tarihinde ondan sonra 04/10/2000 tarihinde ve en son 01/10/2008 tarihinde gelin size BAĞ-KUR’lu yapalım dedi.

Bu Milad’ları , Bu Treni kaçıranlara şimdi DAVA AÇIN DENMEKTEDİR.

Bu bağlamda Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonunun çağrısını anlamak mümkün değil diye düşünüyorum.

Bana sorarsanız halk deyimiyle “ Dostlar alış – verişte görsün “ den öte bir şey değildir.

İş Mahkemelerinde bir davanın açılmasını Bilirkişi ücreti ile birlikte 500 Tl.olarak düşünürsek kaybedilmesi halinde 1500 TL.Avukatlık ücreti ve 300-500 TL.de Mahkeme masrafı olmak üzere toplam 2000 TL.nin üzerinde masraf ödemek durumunda kalınacağı unutulmamalıdır.

Esnaflar arasında hep duyarım.Odalar , Esnaftan Aidat toplama dışında ne yapar ?

Öyle inanıyorum ki Benim gibi bir çok Sosyal Güvenlik Uzmanı Arkadaşım, Esnaf Odalarının bizlere danışmaları halinde seve seve Esnafımızın bu sorununa daha akılcı bir yorum getirebilir ve yardımcı olabilirdik.

Dileğim şu an hazırlanmakta olan ÇUVAL YASA’da Esnaflarımızın bu geriye dönük Tesçil sorununa bir çözüm getirilir.

Son Sözüm ; Her ne kadar yasası çıkmamış olsa da Kurumlar , artık  Mali Müşavirler dışında Türkiye de Sosyal Güvenlik Uzmanlarının olduğunu bilmeli ve kabullenmeli.

İyilikle ve Sosyal Güvenlikle Kalın.